30 Kasım 2014 Pazar

Reaksiyon dizisinin final tarihi.

Star'da başrollerinde Erdal Beşikçioğlu, Selen Soyder, İbrahim Çelikkol ve Nehir Erdoğan'ın yer aldığı 'Reaksiyon' isimli dizi 13. bölümüyle 15 Aralık Pazartesi günü ekrana veda ediyor.
ERKEN VEDA EDİYOR
Eylül ayında ekran macerasına başlayan diziden geçtiğimiz haftalarda başrol oyuncuları İbrahim Çelikkol ve Nehir Erdoğan ayrılmıştı. Pazartesi günleri yayınlanan 'Reaksiyon'un yeni bölümü ise 4 Aralık Perşembe günü 22.30'da. 'Reaksiyon' devlet içinde derin devleti, paralel yapıyı ve Türkiye'nin siyasi gündemini konu alıyor.
YERİNE YENİ DİZİ GELİYOR
Star'da 'Reaksiyon' yerine, 1 Aralık Pazartesi günü 20.30'da ekran macerasına başlayacak olan 'Paramparça' isimli dizi izleyiciyle buluşacak.

Özge gitti Ata demirel bitti

Ünlü komedyen Ata Demirer, Özge Borak'la 2 yıl süren evliliğini noktaladıktan sonra dün ilk kez sosyal medyadan görüntü paylaşmaya başladı. Boşanma sonrası yaşadığı moralsiz dönemi atlattığı görülen Demirer, uzun yıllardır yaz aylarını geçirdiği Bozcaada'daki evine gitti. Yeni filminin senaryosu üzerinde çalışacak ve kafa dinleyecek olan Demirer, yolculuk boyunca fotoğraf paylaştı.
REJİMİ BOZDU
Önce Keşan'da Erdoğan Yıldız Restaurant'a uğrayan Demirer, çorbanın yanında hamur kızartması ve börek yerken fotoğrafını yayınladı. Evliliği boyunca eşinin isteğiyle sıkı bir rejime girerek 20 kilo veren Demirer'in bu hali boşandığı gün sosyal medyada yayılan "Bu evliliğin bitmesinin nedeni şiddetli geçimsizlik değil, şiddetli rejimsizlik" esprisini hatırlattı. Oldukça neşeli olan Demirer, yolculuğundan da fotoğraflarını instagram sayfasına yükledi.

23 Kasım 2014 Pazar

Sıcaklıklar düştü, kar kapıda!

Sıcaklıklar düştü, kar kapıda! Yurt genelinde hava sıcaklıkları aniden düştü. Anadolu’da birçok kent beyaza büründü. Önümüzdeki 3 gün içerisinde İstanbul ve Karadeniz’in kıyılarında aralıklı olarak yağış bekleniyor.
Sıcaklıklar düştü, kar kapıda!
Türkiye genelinde sıcaklıkların düşmesiyle birlikte aşırı soğuklara teslim oldu. Kocaeli-Kartepe,Hakkari, Sivas, Yozgat, Bolu- Abant, Van önceki gün kara teslim oldu. Meteroloji yetkililerinden alınan bilgiye göre Doğu Anadolu’nun doğusunda kar yağışı devam ederken önümüzdeki 3 gün içerisinde İstanbul ve Karadeniz’in kıyılarında aralıklı olarak yağış bekleniyor. İşte il il hava durumu YAĞIŞLAR ARALIKLI DEĞİŞECEK Meteroloji Hava Tahmin Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre önümüzdeki günlerde İstanbul’da yağışlar aralıklı olarak sürecek. Yurt genelinde kuzeyde sağanak yağış, iç kesimde karla karışık yağış bekleniyor. Pazartesinden itibaren Marmara bölgesinin kıyı kesimlerinde, Antalya’nın batısında, salı günü ise Adana, Osmaniye, Hatay, Kilis, Gaziantep’te yağış bekleniyor. Doğu Anadolu’nun doğusunda kar yağışı kendini göstermeye devam edecek. Karabük, Tokat,Gümüşhane illerimizin merkezlerinde ise karla karışık yağmur görülebilir. Hava sıcaklıkları mevsim normalleri altında seyredecek. DOĞU BEYAZA BÜRÜNDÜ Doğu Anadolu Bölgesi’nde en düşük hava sıcaklığı, sıfırın altında 5 dereceyle Kars veArdahan’da ölçüldü. Meteoroloji Tahmin ve Uyarı Merkezi yetkililerinden alınan bilgiye göre, gece saatlerinde özellikle yüksek kesimlerde kar yağışı etkili olurken hava sıcaklığı Van’da 5,muş’ta 3, Erzincan’da 2, Iğdır, Bitlis ve Hakkari’de sıfır, sıfırın altında olmak üzere Erzurum ve Ağrı’da 4 derece ölçüldü. Ilgaz Dağı’nda kar kalınlığı 10 santimetreye ulaştı. Yıdıztepe’de sezon hazırlıklarını tamamlayan işletmecileri yağışın beklenenden erken başlaması sevindirdi. Hakkari’de gece saatlerinden itibaren etkili olan kar yağışı nedeniyle 7 köy 14 mezranın yolu kapandı. Sivas’ta dün gün boyu aralıklarla etkili olan yağmur yerini kara bıraktı. Samsun’un Terme İlçesi’nde etkili olan sağanak yağış, Terme Çayı’nın taşmasına ve zemin katların sular altında kalmasına yol açtı. ABANT'TA EŞSİZ KAR MANZARASI Mevsimin ilk karının yağdığı Abant’a gelen tatilciler beş santimetre kalınlığa ulaşan beyaz örtü ile karşılaştı. Otellerde konaklayan tatilciler Sabah kar yağdığını görünce dışarı çıkarak göl çevresinde yürüdü. Eşsiz manzarasıyla görenleri etkileyen Abant’a gelen tatilciler hayran kaldı. KARDAN SONRA SEL KORKUSU ABD’yi vuran aşırı soğuk ve kar yağışları sonrasında, şimdi de sel korkusu baş gösterdi. Tahminlere göre, New York’ta yağacak yağmurun eriyen karla birleşmesi sonucu seller oluşabilir. Yetkililer, ‘tarihi’ miktardaki kar yağışı sonrasında yağacak olan yağmurun çatıları daha da ağırlaştırmasından ve yeni çökmeler yaşanmasından endişe ediyor. Kar, ulaşımı da olumsuz etkiliyor. Douglas’ta iki araç kafa kafaya girdi, 6 kişi yaralandı. Yol ulaşıma kapatıldı. Kara kış 13 kişinin hayatına mal oldu. 

Nişanlı kızın aşk kaçamağı kabusu oldu

Nişanlı kızın aşk kaçamağı kabusu oldu Ankara'da nişanlı bir genç kız, tanıştığı bir başka adamla mesajlaşmaya başladı.
Nişanlı kızın aşk kaçamağı kabusu oldu
Adam bir süre sonra "Mesajlarını nişanlına gösteririm" diye tehdit etti. Genç kız tehditlerden kurtulmak için hem altınlarını kaptırdı hem de adamla bir otelde ilişkiye girmek zorunda kaldı. Ankara'da inşaat işlerinde çalışan Ü.Ö. adlı adam, tanıştığı A.M. adlı genç kızla bir süre sonra sıkça telefonda görüşmeye başladı. İkili birbirleriyle cinsel içerikli mesajlar da paylaştı. Ancak A.M.'nin nişanlı olduğunu öğrenen Ü.Ö., genç kızı cinsel içerikli mesajlarını nişanlısına göstermekle tehdit ederek altınlarını ve bileziklerini istedi. Habertürk'ten Bedirhan Özyiğit'in haberine göre; Ailesi ve nişanlısının durumu öğrenmesinden endişe eden genç kız bilezikleri vermek için Ü.Ö'yü Ulus'a çağırdı. Ü.Ö. buluşma noktasına arkadaşı Uğur P.'yi gönderdi. Genç kız 2 bilezik ve 3 çeyrek altını Uğur P.'ye verdi İlişkiyi kameraya kaydetti Bilezik ve altınları almasına rağmen Ü.Ö'nün tehditleri devam etti. Bu kez de genç kızı Ulus'ta bir otele çağırdı ve tehditle genç kızla birlikte oldu. İlişkinin ardından A.M.'nin boynundaki altın kolye ve küpelerini de almayı ihmal etmedi. A.M. tam kurtulduğunu düşünürken bir hafta sonra Ü.Ö.'den "Otel odasına kamera koymuştum, ilişkimiz kaydettim, nişanda takılan altın setini getirmezsen bunları ailene göstereceğim" mesajı attı. Genç kız bu isteği de kabul ederek nişan töreninde kendisine takılan altın setini de Ü.Ö.'ye verdi. Toplam 10 bin lira değerinde altın ve takıları almasına rağmen Ü.Ö'nün tehditleri bitmeyince, genç kız polisten yardım istedi. Yakalandı serbest kaldı Takip başlatan polis, Ü.Ö. ile arkadaşı Uğur P.'yi gözaltına aldı. Bir cinayet olayı nedeniyle arandığı, bu yüzden ağabeyinin kimliğini kullandığı ortaya çıkan Uğur P. daha önceki suçunun infazı için cezaevine gönderildi. Şantajcı Ü.Ö ise çıkarıldığı mahkemede, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

5 dil bilen öğretmen yumurta satıyor

5 dil bilen öğretmen yumurta satıyor Ülkesindeki iç savaş nedeniyle Türkiye'ye gelen Suriyeli öğretmen Alan Muhammed Ali, Öğretmenler Günü'nü okulundan ve öğrencilerden uzakta geçirdi. 
5 dil bilen öğretmen yumurta satıyor
İzmir'e yerleşen Ali, eşine ve gelecek ay dünyaya gelecek bebeğine bakabilmek için yumurta ve tavuk satılan dükkanda, günlüğü 15 liraya çalışıyor. İki yıl önce evlendiği eşiyle savaştan kaçan Ali, Konak ilçesindeki Kadifekale semtinde yeni bir hayata başladı. Savaş nedeniyle aile mesleği öğretmenlikten uzak kalan Ali, ailesine bakabilmek için yeni bir meslek edindi. İngilizce öğretmeni Alan Muhammed Ali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dedesinin ve babasının da öğretmen olduğunu, onların sayesinde hem çocukları, hem de okulu ve öğretmenliği sevdiğini anlattı. Şam Üniversitesi'nden 2008 yılında mezun olan ve Türkçe, Arapça, Fransızca, İngilizce ve Kürtçe bilen Ali, Kamışlı'da 2 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra askere gittiğini, askerlik dönüşü ise eşiyle ülkesinden ayrılarak Türkiye'ye geldiğini kaydetti. Ali, Suriye'deki iç savaşın hayatını tamamen değiştirdiğine dikkati çekerek, ülkesini, çok sevdiği mesleğini ve öğrencilerini geride bıraktığını söyledi. Eşine ve gelecek ay dünyaya gelecek bebeğine bakabilmek için çalışmak zorunda olduğunu vurgulayan Ali, yaşadığı mahalledeki yumurta ve tavuk satan dükkanda işe girdiğini aktardı. Ali, dükkanda Suriye'ye özgü ekmeklerden de sattıklarını kaydederek, günlük yevmiyesinin 15 lira olduğunu belirtti. - Öğrencilerinden haber alamıyor Alan Muhammed Ali, Suriye'de Öğretmenler Günü'nün mart ayında kutlandığını ifade ederek, şöyle konuştu: "Türkiye'deki ikinci Öğretmenler Günüm. Hala bırakmadım mesleğimi. Akşamları evde çocuklara İngilizce öğretiyorum, ücretsiz. Öğrencilerimin sakladığım hediyeleri vardı, hepsi Suriye'de kaldı. Bir gün tekrar Suriye'ye dönüp, mesleğime devam etmek istiyorum. Çok üzgünüm, sıkıntılıyım, çocuklarımız Suriye'de okuldan uzakta kaldılar. Öğrencilerime ulaşamıyorum. Bir iki tanesi Avrupa'ya gitti, onlarla haberleşebiliyorum sadece."

Real Madrid beni istiyor

‘Real Madrid teklif yaptı ama kulübüm vermek istemedi. 2 sene daha sözleşmem vardı. Sakatlığım da planları bozdu, 14 ay oynayamadım. Dortmund’dan ayrılırsam, İspanya veya İngiltere’de oynamak isterim.”

Real Madrid beni istiyor
Borussia Dortmund’ın Türk asıllı yıldızı İlkay Gündoğan, “Real Madrid teklif yaptı ama kulübüm vermek istemedi. 2 sene daha sözleşmem vardı. Sakatlığım da planları bozdu. 14 ay oynayamadım. Şimdi bu süreyi başarılarla doldurmak istiyorum. Yurt dışı benim için her zaman bir hedef. Bir gün buradan ayrılırsam, İspanya veya İngiltere’de büyük takımlarda oynamak isterim” dedi.
TRT1 Stadyum programında yazarımız Hakan Ünsal ve Ersin Düzen’e konuşan İlkay şunları söyledi...

G.SARAY’LA BÜYÜDÜM
Galatasaray’ın 2000 yılında Avrupa’daki başarılarıyla büyüdüm. Onları takip ettim, sempatim vardı. Profesyonel olduktan sonra artık takip etmek daha zor oldu. Süper Lig’de İstanbul derbilerini takip ediyorum. Maçlar buradaki gibi değil, çok gergin geçiyor. En az 1 kırmızı kart oluyor.  İnsanlar çok duygusal, seyirciler çok fanatik. Türkiye’de futbol oynamak çok zor. 

Bayern ile oynadığımız şampiyonlar ligi finalinde hocamız penaltıyı Reus’un atmasını istedi. Kimse topu almak istemedi.  Ben de ‘tamam verin bana ben atayım bari’ dedim. Kariyerimin en önemli maçıydı ama kaybettik. Bu sezon da hedefimiz  final oynamak.

TÜRKiYE’DEN BENi KiMSE ARAMADI
“Almanya’da doğup büyüdüm. İlk oynadığım milli takım Almanya U-18 oldu. O zaman 17 yaşımdaydım. Türk Milli Takımı’nın burada yetkilileri vardı ama kimse beni arayıp, sormadı. Türkiye’den beni ilk kez Almanya U-20’de oynadığım zaman aradılar.”

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun kayınvalidesi vefat etti.

CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun kayınvalidesi Fatma Özdağ vefat etti.

CHP Genel Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Kılıçdaroğlu, Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören kayınvalidesi Fatma Özdağ'ın yaşamını yitirdiğini Erzurum Bölge Toplantısından döndükten sonra gece öğrendi. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte kısa bir süre önce hastanede ziyaret ettiği kayınvalidesinin ölümü üzerine pazartesi günü programlarını iptal etti. Bugün, daha önce planlanıp açıklanan CHP Antalya Bölge toplantısına katılacak olan Genel Başkan Kılıçdaroğlu, yarınTunceli'de olacak. Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte kayınvalidesi Fatma Özdağ'ı Tunceli'deki cenaze törenine katıldıktan ve toprağa verdikten sonra taziyeleri kabul edecek ve aile büyüklerine taziyede bulunacak. (İHA) Başbakan Ahmet Davutoğlu, Erzincan'da konuşurken, kendisine verilen bir not ile Kılıçdaroğlu'nun kayınvalidesinin ölüm haberini aldı. Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'na başsağlığı diledi ve daha sonra telefonla da taziyelerini ileteceğini söyledi. "BANA ÖZEL EMEK HARCADI" CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kayınvalidesi Fatma Özdağ'un vefatına üzüldüğünü belirterek, "Kayınvalidem, bana da özel emek harcamış birisi" dedi. Partisinin bölge toplantısına katılmak üzere Antalya'da bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kıyıçdaroğlu, kayınvaledisinin vefatıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Kayınvalidem, bana da özel emek harcamış birisi. Dün gece geç saatlerde öğrendim. Üzgünüm. Yarın gidip defnedeceğiz. 'Allah rahmet eylesin' diyorum" dedi. Tedavi gördüğü Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşamını yitiren Fatma Özdağ'ın cenazesi yarın Tunceli'de toprağa verilecek. Bugün saat 17.00'de Antalya'dan uçakla İstanbul'a geçecek olan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yarın Tunceli'deki cenaze törenine katılıp taziyeleri kabul edecek.

22 Kasım 2014 Cumartesi

Yüz yaşında ilk kez gördü

Yüz yaşında ilk kez gördü Tennessee'li tarım işçisi Ruby Holt, yaşlıların en büyük arzularını gerçekleştirmelerine yardımcı olan bir vakıf sayesinde 100 yaşında ilk kez denizi gördü.

Hayatı boyunca Tennessee'de bir çiftlikte pamuk toplayan Amerikalı tarım işçisi Ruby Holt, 101 yaşına girmesine bir kaç hafta kala büyük düşünü gerçekleştirmeyi başardı: denizi gördü. Deniz kıyısına gidecek parayı hayatı boyunca denkleştiremeyen Ruby Holt, "Hep başkaları konuşurken duyuyordum, ne kadar muhteşem bir şey olduğunu anlatıyorlardı. Ama hiç bir zaman imkanım olmadı" diyor. Sonunda yaşlıların hayatlarında en çok istedikleri şeyi yapmalarına yardımcı olan - Wish of a Lifetime adlı - bir yerel vakıf sayesinde Ruby Holt'un bu rüyası gerçekleşti. Götürüldüğü Meksika Körfezi'nde uzun uzun okyanusu seyreden Holt, hayatında bu kadar büyük bir şey görmediğini söyledi, bir de Kasım ayında deniz havasını soğuk buldu. Ruby Holt'un yaşadığı Brookdale'deki Sterling Yaşlılar Evi yöneticisi Mark Davis, "Yazın bahçede ev sakinleri su tabancalarıyla savaş oyunu oynuyorlardı, konu sahilde olmaktan açılında Ruby bakıcılara hayatında hiç deniz görmediğini ve bunu çok istediğini söylemiş" diye anlatıyor. Ruby Holt 600 kilometrelik yol aşıp gittiği sahilde denizi gördüğü anda dili tutulmuş, saatlerce parmağıyla göstererek ufka bakmış. Dört çocuğu olan Holt, hayatının onları büyütmek, tarlalarda ya da bazen gömlek fabrikasında çalışarak geçtiğini, ailenin hiç bir zaman iki yakasını biraraya getirip de deniz kenarına gitme imkanı olmadığını anlatıyor. Hayatında ilk kez bu kadar uzun bir yolculuğa çıkan Holt şimdi kumda gezmeye uyarlanmış elektrikli tekerlekli sandalyesiyle Alabama sahilinin tadını çıkarır, ayaklarını okyanusun serin sularına sokarken, "Bizim oralarda hiç böyle bir şey yok" diye mırıldanıyor. 
Yüz yaşında ilk kez gördü
Yüz yaşında ilk kez gördü
Yüz yaşında ilk kez gördü

17 yaşındaki liseli kız intihar etti

Antalya'da bunalıma giren lise 3'üncü sınıf öğrencisi 17 yaşındaki Seher Çakır, gardroba bağladığı çamaşır ipiyle intihar etti.
17 yaşındaki liseli kız intihar etti
Olay, Muratpaşa İlçesi, Kızılsaray Mahallesi'nde bulunan Balcı Apartmanı'nda meydana geldi. BuSabah kızı Seher Çakır'ın odasına giren anne Elif Çakır, kızını gardrobun üzerindeki tahtaya bağlanan çamaşır ipinde asılı halde buldu. İhbar üzerine sevk edilen polis ve sağlık ekipleri, Seher Çakır'ın öldüğünü belirledi. Antalya Anadolu İmam Hatip Lisesi 3'üncü sınıfta okuyan ve daha önceden de intihar girişiminde bulunan Çakır'ın 2.5 yıl Ali Çetin'i kaybettikten sonra içine kapandığı ve kimseyle fazla konuşmadığı belirtildi. Genç kızın cesedi yapılan inceleme ardından otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Polis, soruşturma başlattı.

Beyazıt Öztürk küfür ederse. Video

Kanal D ekranlarında dün gece yayınlanan Beyaz Show'un konukları "Şeref Meselesi" dizisinin oyuncularıydı. Dizi oyuncuları programa katılmadan önce Beyazıt Öztürk için şaka videosu çekti.

BEYAZ'IN İNTİKAMI ACI OLDU

Kendisinden habersiz video çekildiğini öğrenen Beyaz'ın oyunculardan intikamı acı oldu. Yayından önce sahte bir yayın yapan Beyaz, konuklarıyla muhabbet ettiği esnada aniden küfür edince stüdyoda herkes şoka girdi.



TSK'dan iddialara açıklama

Kenya'da saldırı: En az 28 ölü El Kaide bağlantılı Eş Şebab örgütüne bağlı militanların Kenya'da bir otobüsü kaçırarak araçta bulunan en az 28 kişiyi öldürdükleri bildirildi. 
Son zamanlarda yazılı ve görsel bazı basın yayın organlarında, Türk Silahlı Kuvvetleri">Türk Silahlı Kuvvetlerinin kurumsal kimliğine ve bazı mensuplarının kişilik haklarına yönelik iddia ve söylemlerin görülmesi üzerine yüce Türk Milletinin bilgilendirilmesinde fayda mütalaa edilmiştir. İşte TSK'nın internet sitesinde yer alan açıklama: "Türk Silahlı Kuvvetleri; ulusal güvenliğimize yönelik her türlü tehlike ve tehdidi büyük bir dikkatle izlemektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri; hiçbir legal görünümlü illegal yapılarla ve illegal tüm odaklarla, irtibat ve işbirliği içinde olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri milli bir ordudur. Diğer taraftan; devletimizin resmî yapısı dışında ister etnik yapıyı, ister dinimizi istismar eden kişi ve odaklarla etkin mücadele sürdüren en ciddi kuruluşun Türk Silahlı Kuvvetleri olduğu unutulmamalıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki paralel yapılanmayla ilgili söylem ve iddialara yönelik olarak, ilk günden itibaren kapsamlı olarak, hem idari hem de adli inceleme başlatılmış, elde edilen tüm bilgiler en ince detayına kadar değerlendirilmiş, iddia sahiplerinin bilgisine başvurulmuş ve konu üzerindeki çalışmalar yoğunlaştırılmıştır. Türk Silahlı Kuvvetlerinde disiplinsizliğe ve itaatsizliğe müsamaha ve hoşgörü ile bakılmamaktadır. Bu bağlamda, haklarında yasal yeterli delil ve kanaat oluştuğu takdirde, o kişilerin Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişikleri derhal kesilmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin bazı mensuplarına yönelik olarak yıllardır devam eden ve bugün "KUMPAS" yapıldığı söylenen davalar da dikkate alınarak ileride aynı durumla karşılaşmamak için iddiaların daha titiz bir şekilde, kurum içerisinde her hangi bir yara açmadan adil, vicdani ve hakkaniyet esaslarına göre sonuçlanması için gayret sarf edilmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." 

Ergin Ataman'a şok sözler: O bir teröristtir

Galatasaray Liv Hospital ile Kızılyıldız arasında oynanan maç öncesi 1 taraftarın ölümüyle sonuçlanan olaylar, Sırp basınının ana gündem maddesi oldu.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun, Sırbistan Başbakanı Alexander Vucic'i arayarak başsağlığı dilediği ve olaylar hakkında bilgi verdiği ifade edildi.
stanbul Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, ölen Marko Ivkovic'i yine Sırp taraftarların öldürdüğü bilgisi yer alırken, Sırp cephesi bu iddiaya karşı çıktı.
KONSOLOSUN AÇIKLAMALARI ŞAŞIRTTI!
Sırbistan'ın İstanbul'da bulunan Başkonsolosu Zoran Markovic, bu olayı "Türk holiganların, Sırp vatandaşlarına düzenlediği terörist saldırısı" olarak niteledi. Markovic, açıklamasında, genç Ivkovic'in 5 saat boyunca kanamasının sürdüğünü, kan kaybından öldüğünü ve Türk doktorların büyük mücadele verdiğini belirtti.
KONSOLOS: "ERGİN ATAMAN TERÖRİSTTİR"
Sırp konsolos; "Galatasaray antrenörü, maçtan sonra diyor ki, bizim taraftarlarımız teröristmiş ve Türk taraftarları terörize etmiş. Ben de diyorum ki, o teröristtir ve bu sözümün arkasındayım" ifadelerini kullandı.
Zoran Markovic; "3 otobüs taraftar vardı ve polis eskortuyla Sırbistan'a döndüler. Yolda hiç durdurulmadılar ve Bulgaristan sınırına kadar hiç ara vermeden yol aldılar. Bu gerekli bir güvenlik prosedürüydü. İstanbul'daki trafik polislerinden, Sırbistan plakalı araçlara dikkat edilmesini de talep ettim" dedi.
"KOSOVA DİYE BAĞIRDILAR"
Sırp gazeteleri ise, maç öncesi ve sonrası çok ateşli bir atmosfer olduğunu yazdı. Türk taraftarların sürekli "Kosova, Kosova" diye tezahürat yaptıklarının altını çizdi.
ERGİN ATAMAN'DAN SIRP TARAFTARLARA: BUNLAR TERÖRİST

Mehmet Baransu gözaltına alındı

Mehmet Baransu gözaltına alındı Mehmet Baransu İstanbul'da gözaltına alındı. Evinde yapılan aramanın ardından adliyeye götürüldü.

Taraf Gazetesi Yazarı Mehmet Baransu, gözaltına alındı. Baransu, twitter hesabında şu mesajı paylaştı: "5 polis eve geldi. Gözaltına alınıyorum. Önce hastane sonra savcılık." Haseki Eğitim ve Araştırma Hastahanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen Baransu, Çağlayan Adliyesi'ne götürüldü. Baransu'nun ifade için arandığı 4 dosyanın basın yoluyla hakaret konularını kapsadığı belirtildi. Hakaret konularının devlet büyüklerine yönelik olduğu, MİT'le ilgili yazılması yasak olan bir bilgiyi yazdığı öne sürüldü. Gözaltına alınmasının ardından İstanbul Adalet Sarayı'na getirilen Mehmet Baransu, gazetecilerin "Neden gözaltına alındınız?" şeklindeki sorusuna, "Bakacağız" diye yanıt verdi. DAHA ÖNCE DE GÖZALTINA ALINMIŞTI Mehmet Baransu, daha önce de hakkında çıkarılan 3 arama kararı nedeniyle gözaltına alınmıştı. 

21 Kasım 2014 Cuma

118.ci randevu

Galatasaray ile Trabzonspor, yarın yapacakları maçla 118. kez karşı karşıya gelecek.

İki ekip arasında, Trabzonspor'un lige yükseldiği 1974-75 sezonunda başlayan 40 yıllık rekabette yapılan resmi ve özel 117 karşılaşmanın 54'ünü Galatasaray, 36'sını Trabzonspor kazandı, 27 karşılaşmada ise taraflar birbirlerine üstünlük sağlayamadı.

Lig, Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası, Başbakanlık Kupası, TSYD Kupası ve özel maçlar olmak üzere geride kalan karşılaşmalarda Galatasaray 156, Trabzonspor ise 125 kez gol sevinci yaşadı.

LİGDE DE GALATASARAY ÖNDE

Galatasaray, lig maçlarında galibiyetlerde rakibi Trabzonspor'un 13 farkla önünde bulunuyor.
Ligde yapılan 82 karşılaşmanın 37'sini "Cim Bom" kazandı, 24 maçta gülen taraf Karadeniz ekibi oldu, 21 karşılaşma ise berabere sonuçlandı.

Lig maçlarında Galatasaray 109, Trabzonspor ise 88 gol attı.

Geçen sezon ligdeki maçları Galatasaray, İstanbul'da 2-1, Trabzon'da da 4-1'lik skorlarla kazandı.

TRABZONSPOR 8 MAÇTIR KAZANAMIYOR

Trabzonspor, Galatasaray ile oynadığı son 8 maçı kazanamadı.

Galatasaray karşısında son galibiyetini 2010-2011 sezonunda İstanbul'da, sarı-kırmızılı takımın cezası nedeniyle seyircisiz oynanan maçta 1-0'lık sonuçla alan Karadeniz temsilcisi, daha sonraki 8 maçtan 5'ini yitirdi, 3'ünde berabere kaldı, galibiyet elde edemedi.

Trabzonspor'a Galatasaray karşısında galibiyeti getiren son golü, halen sarı-kırmızılı takımda forma giyen Burak Yılmaz attı.

FARKLI SKORLU GALİBİYETLER

Galatasaray, Trabzonspor karşısında en farklı skorlu galibiyetini 26 Mayıs 2001 tarihinde İstanbul'daki lig maçında 4-0'lık sonuçla aldı.

Trabzonspor ise 5 Ağustos 1978'de İstanbul'daki özel maç ile 1 Ekim 1995'de Trabzon'daki lig karşılaşmasında Galatasaray'ı 4-1 yendi.

Bu arada, 15 Kasım 1998'de İstanbul'da Trabzonspor'un 5-3 kazandığı lig maçında filelere giden toplam 8 gol, taraflar arasındaki en gollü karşılaşma olarak kayıtlara geçti.

İSTANBUL'DAKİ LİG MAÇLARI

İki ekip arasında İstanbul'da yapılan lig karşılaşmalarında Galatasaray, galibiyet sayısında rakibine büyük üstünlük kurdu.

Trabzonspor, İstanbul'daki 41 lig maçında Galatasaray'ı yalnızca 8 kez yendi, "Cim Bom" bordo-mavilileri 22 kez mağlup etmeyi başardı. İstanbul'daki 11 karşılaşma ise beraberlikle sonuçlandı.

Galatasaray'ın İstanbul'daki 56 golüne karşılık, Trabzonspor 40 gol kaydetti.

Trabzonspor, İstanbul'da son 10 lig maçında 1 kez kazandı

TRABZONSPOR, İSTANBUL'DA SON 10 LİG MAÇINDA 1 KEZ KAZANDI

Trabzonspor, Galatasaray ile deplasmanda yaptığı son 10 lig maçından sadece birini kazanabildi.

Sarı-kırmızılı ekip karşısında 10 Nisan 2005 tarihinde Miroslaw Szymkowiak ve Gökdeniz Karadeniz'in golleriyle 2-0'lık sonuçla galip gelen bordo-mavili ekip, daha sonra Ali Sami Yen Stadı'nda yaptığı 5 lig maçından da mağlup ayrıldı. İki takım arasında 2010-2011 sezonunda Türk Telekom Arena'da, sarı-kırmızılı takımın cezası nedeniyle seyircisiz yapılan maçı Trabzonspor, Burak Yılmaz'ın golüyle 1-0 kazanarak, 6 yıllık deplasman galibiyetini hasretini bitirdi. 2011-2012 sezonunda ise Lig Grubu'ndaki randevu 1-1, Süper Final Şampiyonluk Grubu'ndaki karşılaşma ise 0-0 tamamlandı. Galatasaray, evindeki maçlarda 2012-2013 sezonunda 2-0, geçen sezon da 2-1 galip geldi.

Fenerbahceden senol gunese tepki.!

Bursaspor Teknik Direktörü Şenol Güneş'in de Volkan Demirel ile ilgili açıklamalar yapması ve "Volkan sahada kalmalıydı" demesi Fenerbahçe Yönetimi tarafından tepki ile karşılandı.

Fenerbahçe ile oynanacak Lig maçı öncesi bu tür konuşmaların yapılmasını manidar bulan sarı-lacivertli kulüp yetkililerinin yazılı açıklaması şöyle:

"Dün bir televizyon kanalında konuşan ve bugün yazılı basında da yer alan, Teknik Direktör Şenol Güneş’in, milli takımın kalecisi ve kaptanımız ile ilgili açıklamaları tarafımızdan dikkatle takip edilmiştir.

Daha önce Galatasaray, Beşiktaş ve Gençlerbirliği maçlarımızdan önce olduğu gibi, Fenerbahçe’yle oynayacak olan takımların, maçın hemen öncesindeki açıklamalarıyla yaptıkları algı yönetimi artık kronik bir hal almıştır.

Milli Takımda bir dönem teknik direktörlük yapmış bir isme, kaptanımızla ilgili hedef göstermeye yönelik yaptığı açıklamalar yakışmamaktadır.

Şenol Güneş’e tavsiyemiz, bir açıklama yapma zorunluluğu hissediyorsa, kendi oyuncularıyla ve takımıyla ilgili demeçler vermesidir."

İngiliz millet vekili attığı tweet yüzünden istifa etti

İngiltere'de muhalefetteki İşçi Partisi'nin milletvekili Emily Thornberry, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan attığı fotoğraflı bir mesajın tartışmalara neden olmasının ardından görevinden istifa etti.

Londra'da Türkçe konuşan toplumun da yoğun olarak yaşadığı Güney Islington ve Finsbury bölgesinin İşçi Partili milletvekili olan Thornberry, aynı zamanda partisinin Gölge Adalet Bakanı görevini yürütüyordu.

Thorberry'nin dün ara seçimin yapıldığı İngiltere'nin güneydoğusundaki Rochester ve Strood bölgesindeki bir evin önünde duran beyaz minibüs ve ev sahibinin astığı 3 İngiltere bayrağının fotoğrafını paylaştı ve fotoğrafa "Rochester'dan bir görüntü" yorumunu yazdı. Milletvekilinin tweeti "bazı şeylerle dalga geçtiği" gerekçesiyle tepki topladı.

Tepkilerin ardından attığı Twitter mesajının hata olduğunu dile getiren Thornberry, "Eğer mesajımla birilerini üzüp, hor gördüysem özür dilerim" ifadelerini kullandı.

İngiliz basınına konuşan ev sahibi Dan Ware, "Bu kadının kim olduğuna dair hiçbir fikrim yok ama küstahça davranmış. Bayrakları bu yıl yapılan Dünya Kupası için asmıştık ve astığımız yerde dalgalanmaya devam edecekler. İşçi Partisine asla oy vermeyeceğim. İşçi Partililerin köşklerinden çıkarak, işçi sınıfıyla konuşmaları lazım. Hem milletvekili hem de İşçi Partisi lideri Ed Miliband benden özür dilemeli" dedi.

Rochester ve Strood bölgesinde dün yapılan ara seçimi Avrupa Birliği (AB) ve göçmen karşıtı görüşleriyle bilinen Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi'nin (UKIP) adayı Mark Reckless kazanmıştı.

Dün gece istifasını veren Thornberry'nin mesajına ilişkin açıklamalarda bulunan UKIP lideri Nigel Farage, İşçi Partisi'ni "İngilizlik kavramından nefret ediyorlar" değerlendirmesiyle eleştirdi.

İngiliz parlamentosuna Güney Islington ve Finsbury bölgesinin milletvekili olarak 2005 yılında giren 54 yaşındaki Emily Thornberry, 2011 yılında Gölge Adalet Bakanı görevine getirilmeden önce, Gölge Enerji ve Sağlık Sözcüsü olarak hizmet vermişti.

Maliye bakanından vergi açıklaması.!

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CNN Türk televizyonunda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin G-20'den beklentisine ilişkin soruyu yanıtlayan Şimşek, Avustralya'nın Brisbane kentinde gerçekleştirilen G20 Zirvesi'nin sonuç bildirisine bakıldığında en somut kararın ilave büyüme olduğunu belirtti. 

G-20 ülkelerinin reform yapacağını, bu reformlar sayesinde 2018'e kadar ilave yüzde 2,1'lik büyüme öngörüldüğünü anlatan Şimşek, "Şu ana kadar ülkeler 800'e yakın reform niteliğinde tedbir açıkladılar. Türkiye'nin de son dönemde çok kapsamlı bir reform paketi gündemde. Bu süreçte liderlik rolünü oynuyor. Bunun amacı işsizliği azaltmak, refahı artırmak" diye konuştu.

G-20'de gelecek döneme ilişkin Yolsuzlukla Mücadele Eylem Planı'nda da bir takım somut konular olduğuna dikkati çeken Şimşek, "Vergi cennetlerinde birçok paravan şirket (offshore) kuruluyor. Onlara ilişkin gizliliğin ortadan kaldırılması ve engellenmesi gibi 5-6 tane önemli konu var yolsuzlukla mücadelede. Doğrusu bu da bizim lehimize olur. Buradaki hususlar Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor, Türkiye'nin de güçlü bir şekilde destek verdiği konular" değerlendirmesinde bulundu.

Şimşek, dünyada offshore olarak birçok firmanın faaliyet gösterdiğini vurgulayarak, bunun uluslararası vergi kaybına yol açtığını söyledi.

G-20 zirvesinden çıkan diğer bir somut alanın, vergi kaçaklığını azaltmada uluslararası işbirliği olduğunu anlatan Şimşek, "En önemli konu 2018'e kadar ülkeler arasında otomatik bilgi değişimi. Bu çok önemli. Şu anda ülkeler birbirlerinden bilgi talep edebiliyor ama bu karşılıklı anlaşmaya dayanıyor. Büyük şirketlerin, çok uluslu olsalar da vergiyi kaçırmalarını engelleyecek süreçler" ifadelerini kullandı.

Şimşek, 2015 yılında uluslararası bir vergi sempozyumu düzenleyeceklerini de kaydetti.

"Yeni bir vergi getirmeyi öngörmüyoruz"

Geçen yıl açıklanan kalkınma planını eylem planına dönüştürdüklerini anımsatan Şimşek, "Geçmişte de birçok plan açıklandı ancak bu farklı. Hangi kurum ne zaman, hangi reformu yapacak ve en önemlisi bu reformun maliyeti nedir? İlk defa ve çok somut, uygulandığında Türkiye'yi yüzde 5-6'lık büyüme düzeyine çekecek en az 10-20 yıllık süreçte Türkiye'yi bir üst lige taşıyacak program bu" şeklinde konuştu.

Şimşek, Türkiye'nin makro reformları başardığını sıranın verimliliği artırmaya ve inovasyona geldiğini belirtti.

Reformların eğitime benzediğini ve sonu olmadığını kaydeden Şimşek, sürekli olarak reformlar konusunda çalışıldığına işaret etti.

Şimşek, Dünya Bankasının İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde Türkiye'nin bu yıl 189 ülke arasında 69'uncu sıradan 55'inci sıraya yükseldiğin söyledi.

Göreve geldiği günden bu yana ülkede birçok zorlukların yaşandığını hatırlatan Şimşek, genel seçimlerden sonra çalkantıların sınırlı olacağı bir 4 yıl olduğunu ve bu süreçte çok kapsamlı reform programının güçlü şekilde uygulanacağını ifade etti.

Bakan Şimşek, "yeni yılda zam olacak mı?" sorusunu da "Önümüzdeki seneye ilişkin maktu vergiler var, enflasyon kadar artırılmazsa gelirlerimizin düşeceği alanlar var. Onun dışında vergi oranlarında artış görmüyoruz. Yeni bir vergi getirmeyi öngörmüyoruz" yanıtını verdi.

"74 bin personel alınacak"

Bakan Şimşek, bir başka soru üzerine son yıllarda kamuya ciddi miktarda personel aldıklarını, 2015 yılında bunu biraz kısacaklarını bildirdi.

Son 1 yılda sağlanan istihdam oranının yüksekliğine dikkati çeken Şimşek, şöyle devam etti:

"1 milyon 258 bin istihdam oluşturuldu. Bunun taş çatlasa 100 bini kamudandır. Gelecek sene 74 bin. Bu 74 binin 34 bini polis okullarından, harp okullarından mezun olanlar yani otomatik olarak alınacaklar. Geriye 40 bini kalıyor. Bu 40 binlik kadronun dağılımında da en çok payı öğretmenler alacak. Ondan sonra sağlıkçılar alacak. Belki bazı bakanlıklara hiç eleman vermeyeceğiz. Bunun dağılımına henüz karar veremem. Çünkü bunun dağılımı için Devlet Personel Başkanlığı çalışmayı yapacak. Sayın Başbakanımıza arz edeceğiz, orada bir müzakere yapılacak ve o çerçevede dağıtılacak."

Türkiye'de kaynakları doğru kullanmak gerektiğini vurgulayan Şimşek, en son taşıt kiralamalarına ilişkin sınırlama getirdiklerini hatırlatarak, "Şu anda Başbakanlıkta bir taşıt kanunu var, inşallah Meclis'e gider, orada da bir reform yapacağız" dedi.

Türkiye'de taşıt kiralama giderlerinin 209 milyon lira, hizmet binası kiralama bedellerinin 330 milyon lira ile olduğunu anlatan Şimşek, bunların sınırlandırılması gerektiğini bildirdi.

Vatandaşın gözünde bunların israf ve lüks olarak görüldüğünü ifade eden Şimşek, "Sayın Başbakanımızın bizi ziyaretinde kendisine brifing verdik. 'Gelecek seneden itibaren oturacağız planlama yapacağız, taşıt ve hizmet binaları kiralama konularında israfı engelleyen yeni model yapacağız' dedi. Bu hassasiyetini ben Maliye Bakanı olarak çok takdir ediyorum. Önümüzdeki dönemde çalışmalar yaparak kendisine sunacağız. Doğu ve güneydoğuda güvenlik mevzuları var, buralar gibi bazı zorunlu lojmanlara dokunmamak gerekiyor. Ama Ankara'nın merkezinde lojmanların azaltılması, bitirilmesi lazım" dedi. 

Aveada hat kesikliği.!!! Ne zaman açılıcak?

Avea saat 13.20 sıralarında hat kopukluğu çekiyor. Ve kimse aranamıyor arıyamıyor. Edindiğimiz bilgilere göre 1 saate kadar gelicekmiş. Saldırımı var yoksa çalışmamı ? Birazdan sitemizde.

Maliye bakanından vergi açıklaması.!

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CNN Türk televizyonunda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin G-20'den beklentisine ilişkin soruyu yanıtlayan Şimşek, Avustralya'nın Brisbane kentinde gerçekleştirilen G20 Zirvesi'nin sonuç bildirisine bakıldığında en somut kararın ilave büyüme olduğunu belirtti. 

G-20 ülkelerinin reform yapacağını, bu reformlar sayesinde 2018'e kadar ilave yüzde 2,1'lik büyüme öngörüldüğünü anlatan Şimşek, "Şu ana kadar ülkeler 800'e yakın reform niteliğinde tedbir açıkladılar. Türkiye'nin de son dönemde çok kapsamlı bir reform paketi gündemde. Bu süreçte liderlik rolünü oynuyor. Bunun amacı işsizliği azaltmak, refahı artırmak" diye konuştu.

G-20'de gelecek döneme ilişkin Yolsuzlukla Mücadele Eylem Planı'nda da bir takım somut konular olduğuna dikkati çeken Şimşek, "Vergi cennetlerinde birçok paravan şirket (offshore) kuruluyor. Onlara ilişkin gizliliğin ortadan kaldırılması ve engellenmesi gibi 5-6 tane önemli konu var yolsuzlukla mücadelede. Doğrusu bu da bizim lehimize olur. Buradaki hususlar Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor, Türkiye'nin de güçlü bir şekilde destek verdiği konular" değerlendirmesinde bulundu.

Şimşek, dünyada offshore olarak birçok firmanın faaliyet gösterdiğini vurgulayarak, bunun uluslararası vergi kaybına yol açtığını söyledi.

G-20 zirvesinden çıkan diğer bir somut alanın, vergi kaçaklığını azaltmada uluslararası işbirliği olduğunu anlatan Şimşek, "En önemli konu 2018'e kadar ülkeler arasında otomatik bilgi değişimi. Bu çok önemli. Şu anda ülkeler birbirlerinden bilgi talep edebiliyor ama bu karşılıklı anlaşmaya dayanıyor. Büyük şirketlerin, çok uluslu olsalar da vergiyi kaçırmalarını engelleyecek süreçler" ifadelerini kullandı.

Şimşek, 2015 yılında uluslararası bir vergi sempozyumu düzenleyeceklerini de kaydetti.

"Yeni bir vergi getirmeyi öngörmüyoruz"

Geçen yıl açıklanan kalkınma planını eylem planına dönüştürdüklerini anımsatan Şimşek, "Geçmişte de birçok plan açıklandı ancak bu farklı. Hangi kurum ne zaman, hangi reformu yapacak ve en önemlisi bu reformun maliyeti nedir? İlk defa ve çok somut, uygulandığında Türkiye'yi yüzde 5-6'lık büyüme düzeyine çekecek en az 10-20 yıllık süreçte Türkiye'yi bir üst lige taşıyacak program bu" şeklinde konuştu.

Şimşek, Türkiye'nin makro reformları başardığını sıranın verimliliği artırmaya ve inovasyona geldiğini belirtti.

Reformların eğitime benzediğini ve sonu olmadığını kaydeden Şimşek, sürekli olarak reformlar konusunda çalışıldığına işaret etti.

Şimşek, Dünya Bankasının İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde Türkiye'nin bu yıl 189 ülke arasında 69'uncu sıradan 55'inci sıraya yükseldiğin söyledi.

Göreve geldiği günden bu yana ülkede birçok zorlukların yaşandığını hatırlatan Şimşek, genel seçimlerden sonra çalkantıların sınırlı olacağı bir 4 yıl olduğunu ve bu süreçte çok kapsamlı reform programının güçlü şekilde uygulanacağını ifade etti.

Bakan Şimşek, "yeni yılda zam olacak mı?" sorusunu da "Önümüzdeki seneye ilişkin maktu vergiler var, enflasyon kadar artırılmazsa gelirlerimizin düşeceği alanlar var. Onun dışında vergi oranlarında artış görmüyoruz. Yeni bir vergi getirmeyi öngörmüyoruz" yanıtını verdi.

"74 bin personel alınacak"

Bakan Şimşek, bir başka soru üzerine son yıllarda kamuya ciddi miktarda personel aldıklarını, 2015 yılında bunu biraz kısacaklarını bildirdi.

Son 1 yılda sağlanan istihdam oranının yüksekliğine dikkati çeken Şimşek, şöyle devam etti:

"1 milyon 258 bin istihdam oluşturuldu. Bunun taş çatlasa 100 bini kamudandır. Gelecek sene 74 bin. Bu 74 binin 34 bini polis okullarından, harp okullarından mezun olanlar yani otomatik olarak alınacaklar. Geriye 40 bini kalıyor. Bu 40 binlik kadronun dağılımında da en çok payı öğretmenler alacak. Ondan sonra sağlıkçılar alacak. Belki bazı bakanlıklara hiç eleman vermeyeceğiz. Bunun dağılımına henüz karar veremem. Çünkü bunun dağılımı için Devlet Personel Başkanlığı çalışmayı yapacak. Sayın Başbakanımıza arz edeceğiz, orada bir müzakere yapılacak ve o çerçevede dağıtılacak."

Türkiye'de kaynakları doğru kullanmak gerektiğini vurgulayan Şimşek, en son taşıt kiralamalarına ilişkin sınırlama getirdiklerini hatırlatarak, "Şu anda Başbakanlıkta bir taşıt kanunu var, inşallah Meclis'e gider, orada da bir reform yapacağız" dedi.

Türkiye'de taşıt kiralama giderlerinin 209 milyon lira, hizmet binası kiralama bedellerinin 330 milyon lira ile olduğunu anlatan Şimşek, bunların sınırlandırılması gerektiğini bildirdi.

Vatandaşın gözünde bunların israf ve lüks olarak görüldüğünü ifade eden Şimşek, "Sayın Başbakanımızın bizi ziyaretinde kendisine brifing verdik. 'Gelecek seneden itibaren oturacağız planlama yapacağız, taşıt ve hizmet binaları kiralama konularında israfı engelleyen yeni model yapacağız' dedi. Bu hassasiyetini ben Maliye Bakanı olarak çok takdir ediyorum. Önümüzdeki dönemde çalışmalar yaparak kendisine sunacağız. Doğu ve güneydoğuda güvenlik mevzuları var, buralar gibi bazı zorunlu lojmanlara dokunmamak gerekiyor. Ama Ankara'nın merkezinde lojmanların azaltılması, bitirilmesi lazım" dedi. 

İdam kararları protesto edildi.!

ABD’de yaşayan Bangladeşliler, Cemaat-i İslami liderleri hakkındaki idam kararlarını başkent Washington’da Beyaz Saray önünde protesto etti.

Bangladeş İçin İnsan Hakları ve Kalkınma (HRDB) adlı sivil toplum kuruluşunun organizasyonunda, New York, New Jersey, Pensilvanya ve North Carolina’dan gelen kadın, erkek ve çocuklardan oluşan yaklaşık bin Bangladeşli, Beyaz Saray önünde toplandı. Ellerinde "Bangladeş’te protestocuları öldürmeyi durdurun", "Cemaat-i İslami liderlerini hemen serbest bırakın", "Bangladeş’te insan haklarını koruyun" yazılı dövizler taşıyan grup, "Cemaat-i İslami liderleri için adalet istiyoruz", "Özgür demokrasi özgür Bangladeş" sloganları attı.

Polisin güvenlik önlemi aldığı protesto gösterisinde yapılan konuşmalarda Bangladeş Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi tarafından Cemaat-i İslami Partisi liderlerine yönelik iddiaların uluslararası standartlardan yoksun, adil olmayan bir mahkemede ele alındığı, ülkedeki tüm idamların infazının bir an önce durdurulması gerektiği vurgulandı.

Bangladeş'te 1971 yılında Pakistan'dan bağımsızlık savaşı sırasında işlenen savaş suçlarını soruşturan Uluslararası Ceza Mahkemesinin Cemaat-i İslami liderleri hakkında verdikleri idam hükümleri büyük tepki toplamıştı.

Ülkedeki muhalefet partileri ve İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından adil yargı imkanı sunmadığı gerekçesiyle eleştirilen mahkeme, 2009 yılında iktidardaki Avami Ligi Partisi tarafından 1971'deki iç savaşta işlenen suçları araştırmak için kurulmuştu.

85 yaşında Halk oyunu oynamayı öğrendi.

Azim işte :)

Yalova’nın Çınarcık ilçesinde, kurs öğretmeni ve çocuklarının "Yaşlısın, yapamazsın" demesine rağmen azimle halk oyunu öğrenmeye çalışan 85 yaşındaki kadın, ısrarıyla katıldığı eğitim sürecinde en başarılı öğrencilerden biri oldu.

Çınarcık Halk Eğimi Merkezi ve Çınarcık Turizm Derneğinin Halk Oyunları Kursunu başarıyla bitiren Şaver Özoğlu yaptığı açıklamada, her zaman gençlere örnek olmaya çalıştığını söyledi.

Kurs açılacağını duyduğunda hiç tereddüt etmeden katılma kararı aldığını belirten Özoğlu, "Kursa geldim. Beni istemediler ama ben istedim, 'Geleceğim, yapacağım' dedim. Bana 'Yapamazsın, yaşlısın' dediler ancak yaparım, yaptım. Çok seviyorum. Daha da yapacağım, 100 yaşında olsam da yapacağım. Gençlere örnek olacağım" diye konuştu.

Özoğlu, kursa gitmesine kızının da karşı çıktığını dile getirerek, ona, "Ben de yaparım. Aslan gibiyim. Allah'ıma şükürler olsun, bana kuvvet verecek" yanıtını verdiğini aktardı.

Sağlıklı yaşamaya çok önem verdiğini vurgulayan Özoğlu, halk oyunu öğrenme sürecinde biraz gençleştiğini hissettiğini anlattı.

Daha çok yürümek ve gezmek istediğini belirten Özoğlu, "Burası benim için ayrıca spor oldu. Çok memnunun. Tüm gençleri de buraya davet ediyorum. Gelsinler, kültürümüzü öğrensinler. Buraya gelerek onlara örnek olmaya da çalışıyorum" ifadesini kullandı.

"GENÇLERE ÖRNEK OLDU"

Kurs öğretmeni Ayseren Soyer ise hem halk oyunu kültürünü yaşatmak hem de kadınlara spor yaptırmak amacıyla bu eğitimi verdiklerini bildirdi.

Pazartesi ve salı akşamları olmak üzere haftanın iki günü 16 kadına eğitim verdiğini ifade eden Soyer, şöyle konuştu:

"Kursumuzda her yaş grubundan kadın arkadaşımız vardı. Ayrıca 85 yaşındaki Şaver Teyzemiz de kendi isteğiyle aramıza katıldı. Teyzemiz çok hevesli. Hem bize motivasyon verdi hem de çok başarılı oldu. Ritim ve oyunlara uyum sağladı. Şaver Teyzemizin aramızda bulunmasından dolayı mutluyuz. Kendisine, gençlere örnek olduğu için teşekkür ederim."

Altına taksit ve indirim.!!

Kredi kartıyla taksitli satışa getirilen yasakla satışların düşmesinden şikayet eden kuyumcular, kredi kartına 4 taksit imkanı tanınmasının ardından hazırladıkları pırlanta ve altında yüzde 25-50 aralığında indirim kampanyasıyla 2015'e umutla bakmaya başladı.

İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Turgay Baransel, geride kalan turizm ve düğün sezonuna ilişkin yaptığı değerlendirmede, kuyumculukta geleneksel olarak düğünlerin yapıldığı ve turizm hareketliliğinin yaşandığı yaz sezonunu, özellikle şubat ayı itibariyle kredi kartıyla taksitli satışa getirilen yasaklamayla sıkıntılı geçirdiklerini ifade etti.

Bu durumun kuyumcuların hem turizmden pay almalarını hem de düğünlerde altın takı geleneğinin sürdürülmesini zorlaştırdığını dile getiren Baransel, şunları söyledi:

"Kredi kartının kullanılamayışı alışverişi engelledi. İnsanlar düğünlerde para takmaya başladı. İstanbul Kuyumcular Odası ile yaptığımız görüşmelere göre bu dönemde altın satışlarında yüzde 55 civarında düşüş oldu. Kredi kartıyla 4 taksit imkanı tanınmasıyla piyasa toparlanmaya başladı ama bu arada düğün sezonu bitti, inşallah gelecek yıl daha iyi olacak. Turizmde de dışarıdan gelen kişi bir şey alacağı zaman cebinde parayla gelmiyor, kredi kartıyla geliyor. Herkesin cebinde kredi kartı var, kimsenin cebinde 2-3 bin lira yok. Kars'tan gelen bir vatandaş, buraya tatile geldi, eşi bir şey beğendi, 2 bin lira... Neyle alacak, taksit olmayınca da tek slip almıyordu. 4 taksit uygulaması yeni sezona olumlu yansıyacaktır."

KUYUMCULAR YILA İYİ BAŞLANGIÇ İÇİN KAMPANYA HAZIRLIĞINDA

Baransel, yıla iyi bir başlangıç yapmak için kuyumcu esnafı olarak ciddi bir kampanya hazırlığı içinde olduklarını belirtti.

Baransel, İzmir'de yeni yılda 23-26 Ocak tarihlerinde düzenlenecek Jewex Mücevher Altın Gümüş Alyans Takı Saat Fuarı'nın hemen ardından tüm kuyumcuların katılımıyla indirimli satış kampanyası düzenleyeceklerini söyledi.

Yargıtay'dan bir karar daha.!

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, bir işçinin parmaklarını kaybetmesine neden olan kaza nedeniyle, iş güvenliği konusunda gerekli eğitimi vermeyen sorumlu müdürün cezalandırılması gerektiğine hükmetti.

Manisa'da kablo imalatçısı bir firmanın fabrikasında çalışan işçi, bir makineyi temizlerken yaşanan kaza nedeniyle 3 parmağını kaybetti.

İşçi, makinenin orijinal ayarlarıyla oynandığı, hızlı üretim için yeniden programlandığı, makineye sensör konulmadığı gerekçeleriyle şikayetçi oldu.

Fabrikanın genel sorumlusu savunmasında, kaza anında fabrikada olmadığını, işçiye makineyle veya çalışmayla ilgili eğitim verilmediğini, işçinin deneyimli olduğunu, kazaları önlemek için sözlü uyarılarda bulunduklarını beyan etti.

Manisa 1. Sulh Ceza Mahkemesinin talebi doğrultusunda, makine yüksek mühendisi, iş güvenliği uzmanı ve makine mühendisinden oluşan bir heyet tarafından bilirkişi raporu hazırlandı.

Bilirkişi raporunda, olayda, işçilere gerekli eğitimi vermeyen, çalışmalarını denetlemeyen, iş disiplini ve iş organizasyonunu sağlamayan sorumlu müdürün tali kusurlu olduğu belirtildi.

Mahkeme ise sorumlu müdüre isnat olunan suçun unsurları oluşmadığından beraatine karar verdi.

Mahkeme kararında, sırf iş güvenliği mevzuatı uyarınca gerekli eğitimin verdirilmemesi, gerekli denetimin yaptırılmamasının ceza sorumluluğu bakımından yeterli olmadığı kaydedildi.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.

Daire kararında, bilirkişi raporuna göre, sorumlu müdürün, işyerinin genel sorumlusu olarak iş güvenliği konusunda işçilere gerekli eğitimleri vermemesi, işçilerin çalışmalarını denetlememesi ve iş organizasyonunu sağlamaması nedeniyle tali kusurlu olduğuna işaret edilerek, beraat yerine hukuki durumunun buna göre tayin edilmesi gerektiği belirtildi.

Bozma kararı üzerine dosyayı tekrar görüşen Manisa 1. Sulh Ceza Mahkemesi, ilk kararında direndi.

Direnme kararında, tazminat hukuku ilkeleri bakımından sorumluluğu doğuran kusurluluk ile ceza hukuku ilkeleri bakımından mahkumiyet sonucunu doğuran kusurluluğun ayrı değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.

Kararda, gerekli eğitimlerin verilmemesinin cezai müeyyideyi doğurmayacağı savunuldu.

Bu kararın da temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulunun gündemine geldi.

Kurul, yerel mahkemenin beraat kararını bozarak, yaşanan kaza nedeniyle iş güvenliği konusunda gerekli eğitimi vermeyen, işçilerin çalışmalarını denetlemeyen ve iş organizasyonunu sağlamayan sorumlu müdürün cezalandırılması gerektiğine hükmetti.


Hayırsevere madalya...

Türkiye Astsubay Sendikasınca, Diyarbakır'daki silahlı saldırıda şehit olan Astsubay Necdet Aydoğdu'nun ailesine evini bağışlayan Ali Dal'a, "şeref madalyası" verildi.

Sendika Genel Başkanı Ahmet Zengin, madalya takdim töreninde yaptığı konuşmada, Ali Dal'ın, kendilerine, yokluk çeken milletin, birlik ve beraberlik içinde Çanakkale'de nasıl savaştığını hatırlattığını söyledi.

Dal ve ailesini misafir etmekten duyduğu mutluluğu dile getiren Zengin, "Sayın Ali Dal, bizlere insanlığı, fedakarlığı, bu vatan için toprağa düşmüş şehitler için kendi öz varlıklarından feda etmeyi, bu vatana kendisi için bütün her şeyini vakfetmeyi öğretmiştir" diye konuştu.

Zengin, konuşmasının ardından Ali Dal'a, Türkiye Astsubay Sendikası adına "şeref madalyası" takdim etti.

BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE OLALIM

Fransa'da yaşayan sıva ustası Dal da duygularını kelimelerle anlatamadığını belirterek, "Hepinize teşekkür ederim. Birlik ve beraberlik içinde olalım, başka diyecek bir şeyim yok" ifadesini kullandı.

Ali Dal'ı şehit ailesiyle buluşturan Türkiye Harp Malülü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şubesi Başkanı İsmail Kumartaşlı'ya da "onur madalyası" verildi.


En çok hizmet edenler "işsiz" kaldı.!

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerinden yapılan derlemeye göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2014 yılı Ağustos döneminde 2 milyon 944 bin kişi oldu. İşsizlerin 294 bini (yüzde 10) ilk kez iş arayanlar olurken, çalıştıkları yerden 8 yıldan önce işten ayrılanların sayısı da 105 bin (yüzde 3,6) olarak hesaplandı.

Türkiye'de işsiz kalanların yüzde 50,1'inin daha önce hizmetler sektöründe çalıştığı görüldü. Bir başka ifadeyle işsiz kalan 1 milyon 476 bin kişinin daha önce hizmetler sektöründe çalıştığı belirlendi. Hizmetler sektörünü 517 bin kişi (yüzde 17,6) ile sanayi takip etti. İnşaat sektöründe çalışırken işsiz kalanların sayısı 399 bin, tarım sektöründe çalışırken işini kaybedenlerin sayısı ise 152 bin kişi oldu.

KADINLAR İŞ KONUSUNDA DAHA İSTİKRARSIZ

Hizmet kolunda faaliyet gösteren bir iş yerinde çalışırken işsiz kalan erkeklerin oranı yüzde 46,2 olurken, kadınlarda bu oran yüzde 56,3'e çıktı.

Bir işten 8 yıldan önce ayrılanlara bakıldığında kadınların erkeklerden daha istikrarsız olduğu belirlendi. Bu süreden önce işten ayrılan erkeklerin oranı yüzde 1,5, kadınların oranı yüzde 6,8 olarak hesaplandı.

Öte yandan Türkiye'de 15 yaş ve üstü nüfus içerisinde işgücüne dahil olmayanların sayısı 27 milyon 841 bin kişi olarak belirlendi. Bu kişilerin yüzde 71'ini ise kadınlar oluşturdu.

10-0 yenilince kovuldular!

İsviçre 3. Lig ekiplerinden Grenchen'in, sahasında Lucerne'in genç takımına 10-0 yenilmesi sonrasında, 11 futbolcu kulüpten kovuldu.

Ülke basınında yer alan haberlere göre, ligin son sırasında yer alan Grenchen'in, rakibine 10-0 yenilmesinin faturası, futbolculara çıkarıldı.

Ligde 14 hafta sonunda sadece 5 puan toplayabilen Grenchen'de, 11 futbolcunun görevine son verildi.
Kulüp yetkilileri, ertesi gün antrenman sahasına gelen takımın 11 oyuncusundan, eşyalarını tesislerden toplamasını istedi.

Kulübün sportif direktörü Renato Brun, aldıklara karar ilişkin yaptığı açıklamada, "Acımasız bir durum gibi gelebilir ama söz konusu futbolcular bu ligde oynayacak kaliteye sahip değiller. Kulüpte işler düzgün gitmediğinde, takımın sorumlusu olarak bir şeyler yapmam gerekiyordu" ifadesini kullandı.

Güneydoğu'ya kuvvetli yağış dikkat!!

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde etkili olacak kuvvetli yağış için vatandaşları uyardı.

Yağışların, yarın sabah saatlerine kadar Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin çevrelerinde etkili olması bekleniyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü,Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan vatandaşlara, yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olmaları uyarısında bulundu. 

20 Kasım 2014 Perşembe

Kuran kursu öğrencileri zehirlendi!!

Fatih Müftülüğü'ne bağlı, yatılı Tuba Kız Kuran Kursu'ndan 35 öğrenci, ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Acil servislerde müdahele edilen öğrencilerin "gıda zehirlenmesi" tanısıyla tedavi edildikleri bildirildi.

İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan öğrencilerin aileleri, çocuklara 3 günlük pilav ve yemek verildiğini öne sürerek, Kuran kursundan hiç bir yetkilinin hastaneye gelmediğini ve kendilerine haber vermediğini dile getirdi. Çocuklarına acil serviste serum verilerek tedavi altına alındığını söyleyen veliler, doktorların öğrenciler için ''gıda zehirlenmesi'' raporu verdiğini söyledi.

Zehirlenen öğrencilerden 11'i İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nde, 15'i Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi Hastanesi'nde, 9'u Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı.


Dikkat bu illerde fırtına var!!!

Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Batı Akdeniz Bölgesi'nde hava parçalı bulutlu, bölgenin doğusunun ilk saatlerde sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçeceği bildirildi. Hava sıcaklığının 1 ila 3 derece azalacağı bölgede, en yüksek beklenen hava sıcaklıkları Antalya 19, Burdur 10, Isparta 11, Muğla 14 derece şeklinde olacağı belirtildi.

Denizlerde öğleden sonra Bodrum ile Kaş arasında, akşam Kaş ile Alanya arasında fırtınamsı rüzgar, gece yarısından sonra ise fırtına beklendiği vurgulandı.

Rüzgarın Bodrum ile Kaş arasında kuzey yönlerden öğleden sonra 7, Kaş ile Alanya arasında kuzey yönlerden 3 ila 5, akşam saatlerinden sonra 5 ila 7, gece yarısından sonra ise 8 kuvvetinde eseceği kaydedildi.

Dalga yüksekliğinin Bodrum, Kaş, Alanya'da 5 metreye kadar ulaşabileceği ifade edildi.

Denizlerde havanın parçalı bulutlu, Antalya Anamur arasında ilk saatlerde sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı, görüşün yağış anında zayıf olacağı belirtildi. 

Kaçak sigara yakalandı...

Aksaray'da bir TIR’da yapılan aramada, 50 bin paket gümrük kaçağı sigara ele geçirilirken sürücü gözaltına alındı.

Bir ihbarı değerlendiren Aksaray Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Karayolları 38. Şube Şefliği önündeki uygulama noktasında, E.C yönetimindeki 49 plakalı TIR’ı durdurdu.
Yapılan aramada, TIR’ın dorsesinde çuvallar içerisine gizlenmiş 50 bin paket gümrük kaçağı sigara ele geçirildi.

Bu yollara dikkat!!!

Karayolları Genel Müdürlüğü yol durumu bültenine göre, Konya-Seydişehir yolunun 7-9. kilometrelerinde patlatmalı yol yapım çalışmaları nedeniyle hafta içi her gün 13.00-15.00 saatleri arasında yol trafiğe kapatılacak.

Balıkesir-Dursunbey-Harmancık yolunun 41-42. kilometrelerinde (Dada Mahallesi mevki) patlatmalı yol yapım çalışmaları nedeniyle yarın 14.00-16.00 saatleri arasında ulaşım sağlanamayacak.

Mardin-Midyat yolunun 12-23. kilometreleri arasında patlatmalı yol yapım çalışmaları nedeniyle yol aralıklarla trafiğe kapatılıyor. 

Unlu komedyen bosanıyor!!

Borak ve Demirer yaptıkları ortak yazılı açıklamada, "3 yılı aşkın süredir devam eden ilişki ve evliliğimizi karşılıklı anlaşarak, arkadaşça ve dostane duygularla bitirme kararı almış bulunmaktayız. İnsani sevgisinden bir şey kaybetmemiş iki arkadaş olarak, geçireceğimiz bu zor süreçte sizlerin de yanımızda olarak gerekli hassasiyeti göstermenizi önemle rica ederiz" dedi.

Kenan Işık hakkında gelisme

3,5 aydır Almanya'da tedavi gören yönetmen ve oyuncu Kenan Işık ambulans uçakla Türkiye'ye getirildi.

21 Mart'ta, kaldığı otelin saunasında düşerek beyin kanaması geçiren ve tedavi için 29 Temmuz'da ambulans uçakla Almanya'ya götürülen yönetmen ve oyuncu Kenan Işık, bu akşam Türkiye'ye getirildi.

Kenan Işık, Amerikan Hastanesi'nde 4 ay tedavi gördükten sonra, 29 Temmuz'da Sağlık Bakanlığı'na ait ambulans uçakla Almanya'nın Baden Württemberg eyaletindeki Friedrichshafen kenti havalimanına götürülmüş, burada da özel bir merkeze nakledilmişti. Kenan Işık bu merkezde 3,5 ay boyunca nöro-rehabilitasyon tedavisi gördü.

8 AYDIR BİLİNCİ KAPALI

8 aydır bilinci kapalı olan Kenan Işık, akşam saatlerinde Sağlık Bakanlığı'na ait ambulans uçakla İstanbul'a getirildi. Ambulans uçağın Atatürk Havalimanı'na inişinden kısa süre sonra, aprona giren bir ambulans, uçağın yanına kadar yanaştı. Kenan Işık'ın sağlık görevlileri tarafından ambulansa konulmasından sonra, ambulans havalimanından ayrıldı.

Sanatçının tedavisine evinde devam edileceği öğrenildi.

Keremcem ve Seda Güven pariste evlendi

Paris Başkonsolosluğunda basına kapalı gerçekleştirilen nikah töreniyle Keremcem ve Seda Güven dünyaevine girdi. Tören çıkışında basın mensuplarına teşekkür eden Keremcem eşi Seda Güven'le Başkonsolosluk binasından ayrıldı.

Gmkhan Demirkol'a 8 yıl hapisane

Oyuncu Gamze Özçelik'e tecavüz ettiği iddiasıyla yargılanan ve katıldığı duruşmada tutuklanan eski milli basketbolcu Gökhan Demirkol, 8 yıl 9 ay hapse mahkum edildi.

Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada sanık Demirkol hakim karşına çıkarıldı. Taraf avukatlarının da hazır bulunduğu duruşma sonunda kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Demirkol'u 8 yıl 9 ay hapse mahkum etti.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Oyuncu Gamze Özçelik'e 1 Temmuz 2004 tarihinde Kemer'deki bir otel odasında tecavüz ettiği iddiasıyla Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Gökhan Demirkol, 25 Aralık 2006'da 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmış, 30 Kasım 2005'te tutuklanmıştı. Demirkol, 8 ay 10 gün cezaevinde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

Karar, 9 Haziran 2008'de Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin oy birliğiyle bozulmuş, bunun üzerine yeniden yargılama süreci başlatılmıştı. Hakkında yakalama kararı çıkarılan sanık, 6 Kasım 2014'te katıldığı duruşmada tutuklanmıştı. 

Tifliste Türkiye kütüphanesi açıldı

Yunus Emre Enstitüsünün, Ziraat Bankasının desteğiyle yürüttüğü 100 Türkiye Kütüphanesi Projesi kapsamında Tiflis'te Türkiye Kütüphanesi açıldı

Yunus Emre Enstitüsünün, Ziraat Bankasının destekleriyle yürüttüğü 100 Türkiye Kütüphanesi Projesi kapsamında Tiflis ayağındaki Türkiye Kütüphanesi, Gürcistan Parlamentosu İlia Çhavchavadze Milli Kütüphanesi bünyesinde hizmete girdi.

Kütüphanenin açılışına Türkiye'nin Tiflis Büyükelçisi Levent Gümrükçü, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Hayati Develi, Gürcistan Parlamentosu İlia Çavçavadze Milli Kütüphanesi Müdürü Giorgi Kekeledze, Ziraat Bankası Tiflis Şube Müdürü Mehmet Uçar'la çok sayıda Türkolog katıldı.

Kütüphanede, Türk edebiyatı alanında yetişkinlere ve çocuklara yönelik klasik sayılabilecek kitaplar ve Türkiye hakkında Türkçe, Türk tarihi, kültürü, sanatı, Türk mutfağı, Türkiye'deki şehirlerin tanıtımı, Türk turizmi,

Türkiye'de yatırım ve eğitim imkanları, Türkiye ekonomisi, Türk siyaseti, Türkiye'nin yeni dış politikası gibi konularda yapılacak araştırmalarda temel kaynak kabul edilen eserlerden oluşan yaklaşık 2 bin 500 kitap yer alıyor.

8 filistinli yaralandı

Fetih Hareketi'nin Kudüs Sözcüsü Enver Bedr, İsrail askerleri ile gösteri yapmak isteyen Filistinli gençler arasında gerginliğin yaşandığını belirterek, "İsrail askerlerinin Filistinli gençlere karşı gerçek mermi ve göz yaşartıcı gaz kullanması sonucu 8 kişi yaralandı, 7 kişi gazdan etkilendi" dedi. Bedr, İsrail askerlerinin şu anda Ebu Deys beldesinde evlere baskın yaparak gösterilere çıkan gençleri gözaltına almaya çalıştığını aktardı.

İsrail askerlerinin 1967'den beri ilk kez Mescid-i Aksa'nın mihrabının bulunduğu bölüme girmesinin ardından 18 Kasım'da Batı Kudüs'te bir sinagoga düzenlenen saldırıda 5 İsraillinin hayatını kaybetmesi şehirdeki gerilimi iyice arttırmıştı.

Süreçte herkesin atacağı adımlar var

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakanlık Sarayı'nda Türkmen milletvekilleriyle görüşmesinin ardından Irak İnsan Hakları Bakanı Muhammet Beyati, Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşad Salihi ve Türkmen milletvekilleri ile basın toplantısı düzenledi.

Davutoğlu, Irak ziyareti kapsamında yaptığı görüşmeler içinde en anlamlı görüşmelerden birisinin Türkmen milletvekilleri ile yaptığı görüşme olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Türkiye ile Irak arasındaki dostluk, çok köklü arka plana, temellere sahiptir. Bu dostluğun köklerinden birisi de Irak'taki Türkmen mevcududur. Türkmenlerin Irak toplumu içinde edindikleri yer, tarihi olarak burada oynadıkları rol, Türkiye ile Irak arasındaki önemli bağlardan birini oluşturmuştur. Bütün Iraklılar, bizim akrabamızdır, Araplar, Kürtler, Türkmenler, Sünniler, Şiiler, bizim akrabamızdır. Ancak dil bağımız, tarihi irtibatlarımız dolayısıyla ve tabii Türkmenlerin Irak siyasetinde öncelikli rol oynaması, hep Türkiye'nin öncelikleri arasında yer aldı."

Ne zaman Irak'a gitse Türkmen milletvekilleri ile bir araya geldiğini, Türkiye'ye geldiklerinde de ağırladıklarını anlatan Davutoğlu, "Onların sıkıntılarını her zaman Irak hükümeti nezdinde takip ettik" dedi.

"NE TALEP GELİRSE BÜTÜN TALEPLERİ KARŞILANACAKTIR"

Son olaylarda Türkmen nüfusunun çok acılar yaşadığını aktaran Davutoğlu, "Özellikle IŞİD saldırılarından, coğrafi sınırları sonucu olarak en fazla etkilenen topluluklardan biri Türkmenler oldu" ifadesini kullandı.

Telafer'de büyük acıların yaşandığına işaret eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Dışişleri bakanıyken Telaferli Sünni ve Şii kökenli Türkmen kardeşlerimizi bir araya getirip barış ve uzlaşma alanındaki çalışmalarda beraber olmuştuk ama maalesef son olaylarda Şii Türkmenlerin Telafer'i terk etmeleri, terk etmek zorunda bırakılmaları, büyük yaralar oluşturdu. Türkiye olarak süratle alana intikal ederek onlar için kamplar kurma ve onların güvenliğini temin etme için elimizden geleni yapmaya çalıştık."

Davutoğlu, Türkmenlerin sancılı günlerinde ihtiyaçlarını tespit ettiklerini ve her şeyden önce insani olarak tüm Iraklı kesimlere yaptıkları gibi Türkmenlere de ellerinden gelen yardımı sürdüreceklerini kaydetti. İnsani yardım konusunda bundan sonra birlikte atılacak adımları görüşmelerde konuştuklarını bildiren Davutoğlu, "Ne talep gelirse bütün talepleri karşılanacaktır" dedi.

Davutoğlu, "mezhep ayrımı yapmaksızın insani taleplerin hepsini karşılamanın Türkiye'nin boynunun borcu olduğunu" belirterek, şu ana kadar yaklaşık 600 tıra yakın insani yardım malzemesinin Türkmenler'e ulaştırıldığını ifade etti. Bunun sadece son iki üç ay içinde yapılan yardım olduğunu hatırlatan Davutoğlu, 60 milyon dolar katkı sağlanmaya çalışıldığını, hastane, okul yapımı gibi ne talep edilirse de yapılmaya çalışılacağını dile getirdi.

Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İkinci önemli husus: Türkmenlerin bulundukları şehirleri, kasabaları, bölgeleri terk etmemeleri. Bu IŞİD belasından kurtulduktan sonra inşallah Türkmenler, asırlarca yaşadıkları topraklara, köylere, kasabalara, şehirlere geri dönmeliler."

Son olarak Emirli'deki olaylardan sonra buraya da ciddi bir insani kampanya başlatmak gerektiğine karar verdiklerini ifade eden Davutoğlu, "Gerekirse orada bir kamp kurma konusunda elimizden geleni yapmaya karar verdik" diye konuştu. Davutoğlu, Türkmen kimliğinin korunmasının Irak'taki tüm kimliklerin korunması gibi önemli olduğunun altını çizerek, vekillerin "farklı siyasi gruplara mensup olmakla birlikte, konu Türkmen meselesi olduğunda, Kerkük meselesi olduğunda Irak Parlamentosunda birlikte hareket etmeleri" konusunda kendilerine teşekkür ettiğini söyledi.

"Kerkük, Türkmenlerin, Arapların, Kürtlerin, bütün hepsinin ortak şehri olarak, güzel bir örnek olarak yaşatılmalıdır. Bu bizim Irak politikamızın esaslarındandır" diyen Davutoğlu, yakın zamanda bazı vekillerin şehit edilen yakınları olduğunu hatırlattı ve başsağlığı diledi. Başbakan Davutoğlu, "Gördüğünüz şu tabloda bile ne kadar şehidimizin yakını var, onların hepsini rahmetle anıyoruz. Bütün Türkmen davası için, bütün şehadet şerbeti içmiş kardeşlerimize bir kez daha rahmet diliyoruz" dedi.

Sağ tarafında İnsan Hakları Bakanının sol tarafında da İnsan Hakları Komisyonu Başkanı'nın bulunduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Yani Irak'taki insan hakları konusu Türkmenlere emanet. İnşallah bir daha Irak'ta kardeş kanı dökülmeyecek şekilde kalıcı barış sağlanır. Allah'tan tekrar şehitlerimize rahmet diliyoruz. Türkmen kardeşlerimizin acılarının dinmesi için elimizden gelen çabayı göstermeyi bir kere daha taahhüt ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"HER GÜN YENİ BİR FİKİR ÇÖZÜM SÜRECİNE KATKI SAĞLAMAZ"

Davutoğlu, bir gazetecinin "Adalet Bakanı HDP Grup Başkanvekilleriyle görüştü ve sonrasında hasta tutuklularla ilgili bir düzenleme yapılabileceğine dair bir açıklama geldi HDP heyetinden böyle bir çalışma var mı? Çözüm süreciyle ilgili Selahattin Demirtaş’ın açıklamaları var: 30 kişilik bir komisyon kurulabilir, izleme süreciyle ilgili bu komisyonun yarısı hükümetin belirleyeceği isimler yarısının da HDP tarafından belirlenecek isimlerden oluşması yönünde. Böyle bir çalışma var mı" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Adalet Bakanımızın görüşmesiyle ilgili tabii kendisinden bilgi alacağım. İnsani gerekçeler söz konusu olduğunda her zaman biz bu konuları dikkate almışızdır. Çözüm sürecinin daha ileri aşamalara gelmesi için herkesin yapacağı, herkesin birtakım atacağı adımlar var. Ancak diğer, Sayın Demirtaş'ın açıklamasıyla ilgili olarak mutabık kalınmayan hususların kamuoyuyla paylaşılması doğru şeyler değil. Her gün yeni bir fikir ortaya atılması Çözüm Süreci'ne katkı sağlamaz. Önemli olan şu ana kadar verilen sözlerin yerine getirilmesi. Ne adım atılacağı, ne olacağı konusunda da zaten hükümetimizin çok kararlı bir tutumu var. Buna özen gösterilmesi lazım.

Açıklamalar, çözüm sürecine destek olacak nitelikte olmalı. Yoksa daha yeterince istişare edilmemiş hususlarda konuşulmamış hususlarda, erkenden yapılan açıklamalar zannedildiği gibi olumlu bir tesir yapmaz. Çok dikkatli bir şekilde bu süreci yürütmemiz lazım. Geçmişte yapılan hataların da tekrar yapılmaması lazım. Biz gelişmeleri yakından takip edeceğiz. Ne zaman hangi adımın atılacağını da tabii bu görüşmeler neticelendikten sonra karar vereceğiz."

AA 

Hep Fitne Sokmaya çalıştılar

"hep Fitne Sokmaya çalıştılar" 

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, AK Parti içinde nifak çıkması için uğraşanların başarısız olduğunu, gelecekte de başarısız olacağını söyledi.
Kayseri Cumhuriyet Meydanı’nda vatandaşlara seslenen Başbakan Erdoğan’a Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut, AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş ve Kayseri milletvekilleri eşlik etti.
"Bu önemli seçimde de Kayseri’yi yine finale bıraktık" diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Pazar günü sandığa gidiyoruz. Milletin adayını cumhurbaşkanlığına taşıyoruz. Rabb’im Türkiye için bir milat olan 10 Ağustos’u hayırlara vesile kılsın. 2007 yılındaki süreci siz çok yakından takip ettiniz. 11. cumhurbaşkanını seçmek üzere hazırlıklarımıza başladık. Adayımızı açıkladık ve ‘Cumhurbaşkanı adayımız kardeşim Abdullah Gül’ dedik. Kayseri Milletvekilimizi, yol arkadaşımızı 11. cumhurbaşkanı olmak üzere aday gösterdik. Geçmişte cumhurbaşkanlığı süreçleri nasıl işlediyse aynısını yaptık. İşte o esnada demokrasiden, milli iradenen hazzetmeyenler devreye girdiler. Cumhuriyet tarihi boyunca yapmaya çalıştıklarını yaptılar. AK Partili cumhurbaşkanı seçtirmeyeceğiz dediler. 367 garabetini ortaya çıkardılar. Demirel ve Sezer’in seçiminde olmayan şartları öne çıkardılar. Anayasa Mahkemesi de 367 şartını bize dayatı. Vazgeçebilirdik, geri adım atabilirdik, uzlaşma adı altında dışarıdan dayatılacak sipariş adaylara boyun eğebilirdik ama bunu yapmadık. Biz milletin partisiyiz, bize milletten başka kimse istikamet çizemez dedik. Danıştay’a saldırı yapıp gözdağı vermeye çalıştılar, hukuku çiğnediler, ’Öyleyse hodri meydan’ dedik. Millet yüzde 47 ile bizim arkamızda olduğunu gösterdi. 1938’den beri Türkiye için kriz sebebi olan, her seferinde tartışmalara yol açan cumhurbaşkanlığı seçimini artık parlamentodan alalım millete verelim, dedik. Bunun kararını çıkardık. Millet ne dedi, yüzde 69 oy oranı ile vekiller değil, biz seçeceğiz dedi. Onu da engellemeye çalıştılar. Anayasa değişikliği dönemin cumhurbaşkanı tarafından veto edildi ama halk oylamasını aşamadılar. Böylece bir dönemi kapattık 2007 yılında cumhurbaşkanlığı makamını bir vesayet makamı olmaktan çıkardık. 7 yıl Sayın Abdullah Gül ile son derece başarılı bir dönem geçirdik. Bu süreci hazmedemeyenler devamlı nifak tohumları ektiler. Ülkemiz için yaptıklarımızdan dolayı hep fitne sokmaya çalıştılar. Bunlardan biri de Bahçeliydi. Sayın Cumhurbaşkanımızı çok seviyor. Onun için araya nasıl bir fitne atarım diye çalışıyor. Devlet Bahçeli, biz bu makamlara milletle geldik. Siz yüzde 13’te kaldınız. Zerre kadar yüz olsa 16 yıldır o koltukta oturuyorsun çeker gidersin, ‘Ben bu işi başaramadım başkası gelsin’ dersin ama bunu yapacak irade yok. ’Kılıçdaroğlu sen gidecek misin?’ dedim, hayır, onlar bu yola iktidara talip olmak için çıkmıyorlar. Onlar sadece partilerinin koltuğunda oturmak için çıkıyorlar. Onlarda hizmet siyaseti yok. Biz bu yola çıktığımız andan itibaren birileri pusuya yattılar. Partimiz içinde nifak çıksın diye çok uğraştılar. Hiçbir zaman bunu başaramadılar. Bizim nasıl bir dava ahlakının sahibi olduğumuzu hiçbir zaman anlamadılar. Biz kökü Selçuklu’da olan ulu bir çınarın dallarıyız. Biz bu yola dün çıkmadık. Biz asırlardır bu kutlu yolda yürüyenlerin takipçileriyiz. Bizim davamızda sinsilik yok, arkadaşının kuyusunu kazmak yoktur. Millete hizmet yolunda bencillik yoktur. Haçlılar geldiler, bu toprakları işgal ettiler, umudumuzu yitirmedik. Moğollar geldi işgal etti, umudumuzu yitirmedik. Çanakkale’de, Sevr’de boyun eğmedik. Ezanımızı susturdular ama biz susmadık. Camilerimizi yıktılar ama biz yıkılmadık. Hapsettiler, tehdit ettiler, seçtiğimiz başbakanı idam ettiler sinmedik. Her seferinde, ’Allah’ın yardımı yakındır’ dedik. ’Sabreden zafere erişir’ dedik. İnşallah bu dava bu şekilde istikbale yürüyecek" diye konuştu.

"BAKİ OLAN DAVADIR"
"İsimler fanidir. Baki olan davadır" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Asırlar boyunca isimler üzerine bina edilmiş davaların peşinden gitmedik. Bizim dava sancağımızı omuzlayacak nice Genç Osmanlarımız var. Biz nifak için pusuda yatanları sevindirmeyeceğiz. AK Parti içinde sorun çıksın diye el ovuşturanlara, Bahçeli’ye, Kılıçdaroğlu’na prim vermeyeceğiz. Bizim ülkemiz için yapacak daha çok işimiz var. Büyük güne bir gün kaldı. Milletimizin takdiri ile milletin adayı emaneti devralacak. Reklam filmine MHP tahammül edemedi. Orda ezan vardı, seccade vardı, namaza durmuş Anadolu anası vardı. Bunlara MHP itiraz etti YSK da kabul etti. Ne oldu? Biz filmi durdurduk mu? Devam ediyor. Buyurun, ‘Şu ezanlar ki şehadetleri dinin demeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.’ Kardeşlerim işte bu Bahçeli bu, MHP bu, bunların kutsalı yok. Bunlarda sadece istismar var. Millet inşallah işte o filmde gördüğünüz gibi devletin parlayan yıldızını inşallah ehline devredecek. 28 Ağustos’tan itibaren devlet ve millet bir daha muhabbetle kucaklaşacak. 10 Ağustos öncesinde muhalefetin durumu içler acısı. Evlere şenlik aday siyaseti bilmiyor, İstiklal Marşı’nı bilmiyor. ’30 günde seçim olur mu?’ diyor. Keşke ona 40 gün daha ekleseydik de bunun ne olduğu da ortaya çıksaydı. En iyi bildiği konunun edebiyat ve tarih olduğunu söylüyordu. Orada da çaktı. Yahya Kemal’in Süleymaniye’de Bayram Namazı diye bir şiiri yok, Süleymaniye’de Bayram Sabahı diye şiiri var. Çarkçı Kemal’i biliyorduk ama bir de çarkçı Ekmel çıktı. Ordu’da partimize ihanet eden birini yanına almış, AK Partili Ertuğrul Özkök diyor. Herhalde Ertuğrul Özkök kalpten gitmiştir. Tamamen bilyeler dağılmış durumda. Hal bu. CHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Buna mı oy vereceksiniz? Ey MHP’ye gönül veren kardeşlerim. Siz milliyetçisiniz. İstiklal Marşı’nı bile bilmeyen bu adaya nasıl oy vereceksiniz? Ekmel bu sıradan bir şiir değil, bu İstiklal Marşı. Bu adayı kimlerin desteklediğini görün. Pensilvanya 3 gün üst üste beddua seanslarıyla bu adayın arkasında. Almanların dergisi de bu adayın arkasında. Bölgenin tüm diktatörleri bu adayın arkasında. Nerede milletin hasmı varsa bu adayın arkasında. Büyük Türkiye’den rahatsız olanlar bu adayın arkasında. İşte onun için CHP ve MHP’ye, SP’ye, BBP’ye gönül veren kardeşim bu monşer adaya oy vermeyecekler. 10 Ağustos Türkiye’nin 77 milyonun kazanacağı bir milat olacak."
(İHA) 


Öne Çıkan Yayın

Merhaba ! Bloğumuzu Geri Aldık!

Uzun uğraşlar sonucu bloğumuzu geri aldık. Kaldığımız yerden devam edebiliriz :) Telif hakkı olduğunu düşünüyorsan lütfen sağ kutudan ilet...

rek