21 Kasım 2014 Cuma

Maliye bakanından vergi açıklaması.!

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CNN Türk televizyonunda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin G-20'den beklentisine ilişkin soruyu yanıtlayan Şimşek, Avustralya'nın Brisbane kentinde gerçekleştirilen G20 Zirvesi'nin sonuç bildirisine bakıldığında en somut kararın ilave büyüme olduğunu belirtti. 

G-20 ülkelerinin reform yapacağını, bu reformlar sayesinde 2018'e kadar ilave yüzde 2,1'lik büyüme öngörüldüğünü anlatan Şimşek, "Şu ana kadar ülkeler 800'e yakın reform niteliğinde tedbir açıkladılar. Türkiye'nin de son dönemde çok kapsamlı bir reform paketi gündemde. Bu süreçte liderlik rolünü oynuyor. Bunun amacı işsizliği azaltmak, refahı artırmak" diye konuştu.

G-20'de gelecek döneme ilişkin Yolsuzlukla Mücadele Eylem Planı'nda da bir takım somut konular olduğuna dikkati çeken Şimşek, "Vergi cennetlerinde birçok paravan şirket (offshore) kuruluyor. Onlara ilişkin gizliliğin ortadan kaldırılması ve engellenmesi gibi 5-6 tane önemli konu var yolsuzlukla mücadelede. Doğrusu bu da bizim lehimize olur. Buradaki hususlar Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor, Türkiye'nin de güçlü bir şekilde destek verdiği konular" değerlendirmesinde bulundu.

Şimşek, dünyada offshore olarak birçok firmanın faaliyet gösterdiğini vurgulayarak, bunun uluslararası vergi kaybına yol açtığını söyledi.

G-20 zirvesinden çıkan diğer bir somut alanın, vergi kaçaklığını azaltmada uluslararası işbirliği olduğunu anlatan Şimşek, "En önemli konu 2018'e kadar ülkeler arasında otomatik bilgi değişimi. Bu çok önemli. Şu anda ülkeler birbirlerinden bilgi talep edebiliyor ama bu karşılıklı anlaşmaya dayanıyor. Büyük şirketlerin, çok uluslu olsalar da vergiyi kaçırmalarını engelleyecek süreçler" ifadelerini kullandı.

Şimşek, 2015 yılında uluslararası bir vergi sempozyumu düzenleyeceklerini de kaydetti.

"Yeni bir vergi getirmeyi öngörmüyoruz"

Geçen yıl açıklanan kalkınma planını eylem planına dönüştürdüklerini anımsatan Şimşek, "Geçmişte de birçok plan açıklandı ancak bu farklı. Hangi kurum ne zaman, hangi reformu yapacak ve en önemlisi bu reformun maliyeti nedir? İlk defa ve çok somut, uygulandığında Türkiye'yi yüzde 5-6'lık büyüme düzeyine çekecek en az 10-20 yıllık süreçte Türkiye'yi bir üst lige taşıyacak program bu" şeklinde konuştu.

Şimşek, Türkiye'nin makro reformları başardığını sıranın verimliliği artırmaya ve inovasyona geldiğini belirtti.

Reformların eğitime benzediğini ve sonu olmadığını kaydeden Şimşek, sürekli olarak reformlar konusunda çalışıldığına işaret etti.

Şimşek, Dünya Bankasının İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde Türkiye'nin bu yıl 189 ülke arasında 69'uncu sıradan 55'inci sıraya yükseldiğin söyledi.

Göreve geldiği günden bu yana ülkede birçok zorlukların yaşandığını hatırlatan Şimşek, genel seçimlerden sonra çalkantıların sınırlı olacağı bir 4 yıl olduğunu ve bu süreçte çok kapsamlı reform programının güçlü şekilde uygulanacağını ifade etti.

Bakan Şimşek, "yeni yılda zam olacak mı?" sorusunu da "Önümüzdeki seneye ilişkin maktu vergiler var, enflasyon kadar artırılmazsa gelirlerimizin düşeceği alanlar var. Onun dışında vergi oranlarında artış görmüyoruz. Yeni bir vergi getirmeyi öngörmüyoruz" yanıtını verdi.

"74 bin personel alınacak"

Bakan Şimşek, bir başka soru üzerine son yıllarda kamuya ciddi miktarda personel aldıklarını, 2015 yılında bunu biraz kısacaklarını bildirdi.

Son 1 yılda sağlanan istihdam oranının yüksekliğine dikkati çeken Şimşek, şöyle devam etti:

"1 milyon 258 bin istihdam oluşturuldu. Bunun taş çatlasa 100 bini kamudandır. Gelecek sene 74 bin. Bu 74 binin 34 bini polis okullarından, harp okullarından mezun olanlar yani otomatik olarak alınacaklar. Geriye 40 bini kalıyor. Bu 40 binlik kadronun dağılımında da en çok payı öğretmenler alacak. Ondan sonra sağlıkçılar alacak. Belki bazı bakanlıklara hiç eleman vermeyeceğiz. Bunun dağılımına henüz karar veremem. Çünkü bunun dağılımı için Devlet Personel Başkanlığı çalışmayı yapacak. Sayın Başbakanımıza arz edeceğiz, orada bir müzakere yapılacak ve o çerçevede dağıtılacak."

Türkiye'de kaynakları doğru kullanmak gerektiğini vurgulayan Şimşek, en son taşıt kiralamalarına ilişkin sınırlama getirdiklerini hatırlatarak, "Şu anda Başbakanlıkta bir taşıt kanunu var, inşallah Meclis'e gider, orada da bir reform yapacağız" dedi.

Türkiye'de taşıt kiralama giderlerinin 209 milyon lira, hizmet binası kiralama bedellerinin 330 milyon lira ile olduğunu anlatan Şimşek, bunların sınırlandırılması gerektiğini bildirdi.

Vatandaşın gözünde bunların israf ve lüks olarak görüldüğünü ifade eden Şimşek, "Sayın Başbakanımızın bizi ziyaretinde kendisine brifing verdik. 'Gelecek seneden itibaren oturacağız planlama yapacağız, taşıt ve hizmet binaları kiralama konularında israfı engelleyen yeni model yapacağız' dedi. Bu hassasiyetini ben Maliye Bakanı olarak çok takdir ediyorum. Önümüzdeki dönemde çalışmalar yaparak kendisine sunacağız. Doğu ve güneydoğuda güvenlik mevzuları var, buralar gibi bazı zorunlu lojmanlara dokunmamak gerekiyor. Ama Ankara'nın merkezinde lojmanların azaltılması, bitirilmesi lazım" dedi. 

İdam kararları protesto edildi.!

ABD’de yaşayan Bangladeşliler, Cemaat-i İslami liderleri hakkındaki idam kararlarını başkent Washington’da Beyaz Saray önünde protesto etti.

Bangladeş İçin İnsan Hakları ve Kalkınma (HRDB) adlı sivil toplum kuruluşunun organizasyonunda, New York, New Jersey, Pensilvanya ve North Carolina’dan gelen kadın, erkek ve çocuklardan oluşan yaklaşık bin Bangladeşli, Beyaz Saray önünde toplandı. Ellerinde "Bangladeş’te protestocuları öldürmeyi durdurun", "Cemaat-i İslami liderlerini hemen serbest bırakın", "Bangladeş’te insan haklarını koruyun" yazılı dövizler taşıyan grup, "Cemaat-i İslami liderleri için adalet istiyoruz", "Özgür demokrasi özgür Bangladeş" sloganları attı.

Polisin güvenlik önlemi aldığı protesto gösterisinde yapılan konuşmalarda Bangladeş Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi tarafından Cemaat-i İslami Partisi liderlerine yönelik iddiaların uluslararası standartlardan yoksun, adil olmayan bir mahkemede ele alındığı, ülkedeki tüm idamların infazının bir an önce durdurulması gerektiği vurgulandı.

Bangladeş'te 1971 yılında Pakistan'dan bağımsızlık savaşı sırasında işlenen savaş suçlarını soruşturan Uluslararası Ceza Mahkemesinin Cemaat-i İslami liderleri hakkında verdikleri idam hükümleri büyük tepki toplamıştı.

Ülkedeki muhalefet partileri ve İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından adil yargı imkanı sunmadığı gerekçesiyle eleştirilen mahkeme, 2009 yılında iktidardaki Avami Ligi Partisi tarafından 1971'deki iç savaşta işlenen suçları araştırmak için kurulmuştu.

85 yaşında Halk oyunu oynamayı öğrendi.

Azim işte :)

Yalova’nın Çınarcık ilçesinde, kurs öğretmeni ve çocuklarının "Yaşlısın, yapamazsın" demesine rağmen azimle halk oyunu öğrenmeye çalışan 85 yaşındaki kadın, ısrarıyla katıldığı eğitim sürecinde en başarılı öğrencilerden biri oldu.

Çınarcık Halk Eğimi Merkezi ve Çınarcık Turizm Derneğinin Halk Oyunları Kursunu başarıyla bitiren Şaver Özoğlu yaptığı açıklamada, her zaman gençlere örnek olmaya çalıştığını söyledi.

Kurs açılacağını duyduğunda hiç tereddüt etmeden katılma kararı aldığını belirten Özoğlu, "Kursa geldim. Beni istemediler ama ben istedim, 'Geleceğim, yapacağım' dedim. Bana 'Yapamazsın, yaşlısın' dediler ancak yaparım, yaptım. Çok seviyorum. Daha da yapacağım, 100 yaşında olsam da yapacağım. Gençlere örnek olacağım" diye konuştu.

Özoğlu, kursa gitmesine kızının da karşı çıktığını dile getirerek, ona, "Ben de yaparım. Aslan gibiyim. Allah'ıma şükürler olsun, bana kuvvet verecek" yanıtını verdiğini aktardı.

Sağlıklı yaşamaya çok önem verdiğini vurgulayan Özoğlu, halk oyunu öğrenme sürecinde biraz gençleştiğini hissettiğini anlattı.

Daha çok yürümek ve gezmek istediğini belirten Özoğlu, "Burası benim için ayrıca spor oldu. Çok memnunun. Tüm gençleri de buraya davet ediyorum. Gelsinler, kültürümüzü öğrensinler. Buraya gelerek onlara örnek olmaya da çalışıyorum" ifadesini kullandı.

"GENÇLERE ÖRNEK OLDU"

Kurs öğretmeni Ayseren Soyer ise hem halk oyunu kültürünü yaşatmak hem de kadınlara spor yaptırmak amacıyla bu eğitimi verdiklerini bildirdi.

Pazartesi ve salı akşamları olmak üzere haftanın iki günü 16 kadına eğitim verdiğini ifade eden Soyer, şöyle konuştu:

"Kursumuzda her yaş grubundan kadın arkadaşımız vardı. Ayrıca 85 yaşındaki Şaver Teyzemiz de kendi isteğiyle aramıza katıldı. Teyzemiz çok hevesli. Hem bize motivasyon verdi hem de çok başarılı oldu. Ritim ve oyunlara uyum sağladı. Şaver Teyzemizin aramızda bulunmasından dolayı mutluyuz. Kendisine, gençlere örnek olduğu için teşekkür ederim."

Altına taksit ve indirim.!!

Kredi kartıyla taksitli satışa getirilen yasakla satışların düşmesinden şikayet eden kuyumcular, kredi kartına 4 taksit imkanı tanınmasının ardından hazırladıkları pırlanta ve altında yüzde 25-50 aralığında indirim kampanyasıyla 2015'e umutla bakmaya başladı.

İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Turgay Baransel, geride kalan turizm ve düğün sezonuna ilişkin yaptığı değerlendirmede, kuyumculukta geleneksel olarak düğünlerin yapıldığı ve turizm hareketliliğinin yaşandığı yaz sezonunu, özellikle şubat ayı itibariyle kredi kartıyla taksitli satışa getirilen yasaklamayla sıkıntılı geçirdiklerini ifade etti.

Bu durumun kuyumcuların hem turizmden pay almalarını hem de düğünlerde altın takı geleneğinin sürdürülmesini zorlaştırdığını dile getiren Baransel, şunları söyledi:

"Kredi kartının kullanılamayışı alışverişi engelledi. İnsanlar düğünlerde para takmaya başladı. İstanbul Kuyumcular Odası ile yaptığımız görüşmelere göre bu dönemde altın satışlarında yüzde 55 civarında düşüş oldu. Kredi kartıyla 4 taksit imkanı tanınmasıyla piyasa toparlanmaya başladı ama bu arada düğün sezonu bitti, inşallah gelecek yıl daha iyi olacak. Turizmde de dışarıdan gelen kişi bir şey alacağı zaman cebinde parayla gelmiyor, kredi kartıyla geliyor. Herkesin cebinde kredi kartı var, kimsenin cebinde 2-3 bin lira yok. Kars'tan gelen bir vatandaş, buraya tatile geldi, eşi bir şey beğendi, 2 bin lira... Neyle alacak, taksit olmayınca da tek slip almıyordu. 4 taksit uygulaması yeni sezona olumlu yansıyacaktır."

KUYUMCULAR YILA İYİ BAŞLANGIÇ İÇİN KAMPANYA HAZIRLIĞINDA

Baransel, yıla iyi bir başlangıç yapmak için kuyumcu esnafı olarak ciddi bir kampanya hazırlığı içinde olduklarını belirtti.

Baransel, İzmir'de yeni yılda 23-26 Ocak tarihlerinde düzenlenecek Jewex Mücevher Altın Gümüş Alyans Takı Saat Fuarı'nın hemen ardından tüm kuyumcuların katılımıyla indirimli satış kampanyası düzenleyeceklerini söyledi.

Yargıtay'dan bir karar daha.!

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, bir işçinin parmaklarını kaybetmesine neden olan kaza nedeniyle, iş güvenliği konusunda gerekli eğitimi vermeyen sorumlu müdürün cezalandırılması gerektiğine hükmetti.

Manisa'da kablo imalatçısı bir firmanın fabrikasında çalışan işçi, bir makineyi temizlerken yaşanan kaza nedeniyle 3 parmağını kaybetti.

İşçi, makinenin orijinal ayarlarıyla oynandığı, hızlı üretim için yeniden programlandığı, makineye sensör konulmadığı gerekçeleriyle şikayetçi oldu.

Fabrikanın genel sorumlusu savunmasında, kaza anında fabrikada olmadığını, işçiye makineyle veya çalışmayla ilgili eğitim verilmediğini, işçinin deneyimli olduğunu, kazaları önlemek için sözlü uyarılarda bulunduklarını beyan etti.

Manisa 1. Sulh Ceza Mahkemesinin talebi doğrultusunda, makine yüksek mühendisi, iş güvenliği uzmanı ve makine mühendisinden oluşan bir heyet tarafından bilirkişi raporu hazırlandı.

Bilirkişi raporunda, olayda, işçilere gerekli eğitimi vermeyen, çalışmalarını denetlemeyen, iş disiplini ve iş organizasyonunu sağlamayan sorumlu müdürün tali kusurlu olduğu belirtildi.

Mahkeme ise sorumlu müdüre isnat olunan suçun unsurları oluşmadığından beraatine karar verdi.

Mahkeme kararında, sırf iş güvenliği mevzuatı uyarınca gerekli eğitimin verdirilmemesi, gerekli denetimin yaptırılmamasının ceza sorumluluğu bakımından yeterli olmadığı kaydedildi.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.

Daire kararında, bilirkişi raporuna göre, sorumlu müdürün, işyerinin genel sorumlusu olarak iş güvenliği konusunda işçilere gerekli eğitimleri vermemesi, işçilerin çalışmalarını denetlememesi ve iş organizasyonunu sağlamaması nedeniyle tali kusurlu olduğuna işaret edilerek, beraat yerine hukuki durumunun buna göre tayin edilmesi gerektiği belirtildi.

Bozma kararı üzerine dosyayı tekrar görüşen Manisa 1. Sulh Ceza Mahkemesi, ilk kararında direndi.

Direnme kararında, tazminat hukuku ilkeleri bakımından sorumluluğu doğuran kusurluluk ile ceza hukuku ilkeleri bakımından mahkumiyet sonucunu doğuran kusurluluğun ayrı değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.

Kararda, gerekli eğitimlerin verilmemesinin cezai müeyyideyi doğurmayacağı savunuldu.

Bu kararın da temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulunun gündemine geldi.

Kurul, yerel mahkemenin beraat kararını bozarak, yaşanan kaza nedeniyle iş güvenliği konusunda gerekli eğitimi vermeyen, işçilerin çalışmalarını denetlemeyen ve iş organizasyonunu sağlamayan sorumlu müdürün cezalandırılması gerektiğine hükmetti.


Hayırsevere madalya...

Türkiye Astsubay Sendikasınca, Diyarbakır'daki silahlı saldırıda şehit olan Astsubay Necdet Aydoğdu'nun ailesine evini bağışlayan Ali Dal'a, "şeref madalyası" verildi.

Sendika Genel Başkanı Ahmet Zengin, madalya takdim töreninde yaptığı konuşmada, Ali Dal'ın, kendilerine, yokluk çeken milletin, birlik ve beraberlik içinde Çanakkale'de nasıl savaştığını hatırlattığını söyledi.

Dal ve ailesini misafir etmekten duyduğu mutluluğu dile getiren Zengin, "Sayın Ali Dal, bizlere insanlığı, fedakarlığı, bu vatan için toprağa düşmüş şehitler için kendi öz varlıklarından feda etmeyi, bu vatana kendisi için bütün her şeyini vakfetmeyi öğretmiştir" diye konuştu.

Zengin, konuşmasının ardından Ali Dal'a, Türkiye Astsubay Sendikası adına "şeref madalyası" takdim etti.

BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE OLALIM

Fransa'da yaşayan sıva ustası Dal da duygularını kelimelerle anlatamadığını belirterek, "Hepinize teşekkür ederim. Birlik ve beraberlik içinde olalım, başka diyecek bir şeyim yok" ifadesini kullandı.

Ali Dal'ı şehit ailesiyle buluşturan Türkiye Harp Malülü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şubesi Başkanı İsmail Kumartaşlı'ya da "onur madalyası" verildi.


En çok hizmet edenler "işsiz" kaldı.!

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerinden yapılan derlemeye göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2014 yılı Ağustos döneminde 2 milyon 944 bin kişi oldu. İşsizlerin 294 bini (yüzde 10) ilk kez iş arayanlar olurken, çalıştıkları yerden 8 yıldan önce işten ayrılanların sayısı da 105 bin (yüzde 3,6) olarak hesaplandı.

Türkiye'de işsiz kalanların yüzde 50,1'inin daha önce hizmetler sektöründe çalıştığı görüldü. Bir başka ifadeyle işsiz kalan 1 milyon 476 bin kişinin daha önce hizmetler sektöründe çalıştığı belirlendi. Hizmetler sektörünü 517 bin kişi (yüzde 17,6) ile sanayi takip etti. İnşaat sektöründe çalışırken işsiz kalanların sayısı 399 bin, tarım sektöründe çalışırken işini kaybedenlerin sayısı ise 152 bin kişi oldu.

KADINLAR İŞ KONUSUNDA DAHA İSTİKRARSIZ

Hizmet kolunda faaliyet gösteren bir iş yerinde çalışırken işsiz kalan erkeklerin oranı yüzde 46,2 olurken, kadınlarda bu oran yüzde 56,3'e çıktı.

Bir işten 8 yıldan önce ayrılanlara bakıldığında kadınların erkeklerden daha istikrarsız olduğu belirlendi. Bu süreden önce işten ayrılan erkeklerin oranı yüzde 1,5, kadınların oranı yüzde 6,8 olarak hesaplandı.

Öte yandan Türkiye'de 15 yaş ve üstü nüfus içerisinde işgücüne dahil olmayanların sayısı 27 milyon 841 bin kişi olarak belirlendi. Bu kişilerin yüzde 71'ini ise kadınlar oluşturdu.

Öne Çıkan Yayın

Merhaba ! Bloğumuzu Geri Aldık!

Uzun uğraşlar sonucu bloğumuzu geri aldık. Kaldığımız yerden devam edebiliriz :) Telif hakkı olduğunu düşünüyorsan lütfen sağ kutudan ilet...

rek