20 Kasım 2014 Perşembe

İktisatçı Dr. Cemil Ertem Açıklaması


İktisatçı Dr. Cemil Ertem, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminin ekonomi politikasının yarım kalan 2. Abdülhamit misyonunun tamamlayıcısı olduğunu ve bu noktada Batı ile hesaplaşmanın başladığını, güçlü Türkiye için büyük adımlar atıldığını söyledi.








İktisatçı Dr. Cemil ErtemCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminin ekonomi politikasının yarım kalan 2. Abdülhamit misyonunun tamamlayıcısı olduğunu ve bu noktada Batı ile hesaplaşmanın başladığını, güçlü Türkiye için büyük adımlar atıldığını söyledi.
Moral FM'de yayınlanan Sabah Gündemi programına katılan Ertem, 2. Abdülhamit Han'ın da İstanbul boğaz köprüsü projesi olduğuna dikkat çekerek, "Konya ovası sulama projesi var. Konya ovasını müthiş bir zenginlik olarak değerlendirilmiş. Kudüs'teki petrol yatakları, Musul ve Kerkük'teki petrol yatakları, Bağdat'taki petrol yatakları hepsi tek tek tespit edilmiş. Bir Neft Bakanlığı kurulmuş. Bütün bunlara bağlı olarak yataklar tespit edilmiş, haritalandırılmış ve millileştirilmesi doğrultusunda adımlar atılmış. Hatta şöyle bir şey daha yapmış. Çok ilginçtir ki, 2. Abdülhamit 1881 yılında Duyun-u Umumiye'nin Osmanlı Devleti'nin başına bela edilmesinden sonra bütün bu MusulKerkükBağdat ve Ortadoğu'daki petrol yataklarını kendi mülküne geçirmiştir. Hatta o zaman 2. Abdülhamit'e 'Sen Hırsızsın' diye iftira atılmıştır. Bunun nedeni şudur: Duyun-u Umumiye bunlar el koymasın diyedir. Bunlar padişahın kişisel mülkü olmuştur ama 1909'daki devrim sonrasında tekrar bu yataklar hazineye devredilmiş ve hazineye devredildikten sonra Duyun-u umumiye bunlara el koymuştur. Yani Musul ve Kerkük elimizden 2. Abdülhamit'in hal edilmesinden sonra gitmiştir. Bir daha da hiçbir zaman geri alınamamıştır. ve Lozan'ın en önemli şartlarından birisi Türkiye'nin Misak-ı Milli sınırlarına uzanmamasıydı. Yani siz Musul ve Kerkük petrol yataklarına dokunmayacaksınız. Onlar Türkiye'nin değildir İngiltere'nindir maddesi Lozan'ın baş maddesidir. Lozan'ın en önemli iki maddesi vardır. Bir tanesi Boğaz geçişleridir. Boğaz geçişlerinin Türkiye'nin egemenliğinde olmamasıdır. İkincisi ise Ortadoğu'daki petrol yataklarının Türkiye egemenliğinde ve denetiminde olmamasıdır. 1936'da Montrö ile biraz şekilsel olarak boğaz geçişleri denetimine verildi. Lakin boğazlar batı için her zaman yolgeçen hanı olmuştur. 1936'dak Montrö iyileştirilmesinde Fahri Korutürk itiraf eder: 'Montrö esasında bir iyileştirmedir ama Stalin korkusu yüzünden Batı bunu yapmıştır' der. Dolayısıyla Erdoğan şimdi ne yapıyor? Marmaray ve Kanal İstanbul projesi ile hem Lozan hem Montrö'yü deliyor. Kuzey Irak Kürt Yönetimi ile petrol anlaşması yaparak Musul ve Kerkük'ün petrolünü denetim altına alıyor. İşte bu Batı'yı adeta çıldırttı ve deliye dönderdi. Gezi ayaklanması ve 17-25 Aralık operasyonlarına bu açıdan bakmak gerekir" dedi.
Batı'nın projelere bu sebeple karşı çıktığını belirten Ertem, "Bu projeler Lozan'ın parçalanması demektir. Lozan'ın parçalanması demek yeni bir dönem demektir. Hem Ortadoğu için yeni bir dönem hem Türkiye için yeni bir dönemdir ve Batı'nın Lozan'da kazandığını kaybetmesi demektir. Dolayısıyla hem Kanal İstanbul hem Marmarayprojelerine karşı çıkıyorlar. Marmaray'ın açılışına Japonya Başbakanı Shinzo Abe neden geldi?
Özellikle ÇinJaponya ve Pasifik Marmaray'ı destekliyor. Çünkü yeni İpekyol'u buradan geçiyor. Marmaray ve Kanal İstanbul yeni İpekyolu'nun geçiş alanıdır. Çin'in limanlarından yani Doğu Çin denizi limanlarından Pekin gibi büyük limanlardan başlayan yeni İpekyolu, Türkmenistan-Kırgızistan-Hazar Denizi üzerinden Bakü-Kars-Tiflis-Erzurum demiryolu ile Anadolu'ya bağlanıyor oradan hızlı tren hatlarıyla Marmaray geçişi kullanılarak Avrupa'ya varıyor. Biliyorsunuz daha önceki İpekyolu Güneydoğu'dan geçiyordu. Yeni İpekyolu daha kuzeyden geçiyor ve Anadolu içerisinden boğazları hızlı tren geçişleriyle kullanarak Avrupa'ya varıyor. ve bu şu anda Avrupa ve ABD'nin yaptığı Transatlantik Serbest Pazar Anlaşması'nın esasında alternatifi bir noktada ve onun bir tamamlayıcısı konumunda. Bu anlamda Pekin'den İstanbul-Berlin hattı kuruluyor. Bu hatAlmanya merkezli Avrupa'dan hem Londra'dan bağımsız olarak kuruluyor. Bu esasında yeni bir Dünya demektir. ve bir Doğu kalkınmasının Türkiye üzerinden küreselleşmesi anlamına gelir. Şimdi bütün bu farkındalığı oluşturan Recep Tayyip Erdoğan dönemidir. Bu dönem Türkiye'nin yeniden silkelenip kendine gelmesi dönemidir" diye konuştu. -İstanbul

League of Legends TR Maceraları #1

 Alıntıdır Yazar:   

Uzun süren bir aradan sonra League of Legends TR maceralarım ile karşınızdayım.

Amerika sunucularında geçirdiğim 2+ seneden sonra yayıncı dostlarımın, twitch yayınlarımızı izleyenlerin ısrarları sonucunda TR sunucusunda karakter açıp sakin sessiz ilerleyeyim istemiştim. 30. seviyeye 2 haftada yavaş yavaş gelir yeni arkadaşlar edinirim şeklinde bir planım vardı. Ancak sonuç, umulandan çok farklı oldu. 2 Hafta sonucunda 10. seviyeye bile gelemedim.  Bu macerada başımdan geçenleri kısaca sizler ile paylaşmak istiyorum.
1. seviyeden itibaren takım arkadaşı olduğum her bir vatandaş milli takım oyuncusu imiş. Her ne yaparsanız yapın birileri için yanlış. Hayır doğrusunu öğretmek uyarmak da yok. Sadece “report edin beyler” var. Dalga geçmek var. 7 ceddine kadar nufus müdürlüğü destekli küfür var.
S.a ya cevap vermemek oyunu satma sebebi.  Kimsenin dini inancı ve hayattan beklentisine saygısızlık yapmak istemem. Aynen benim inanç ve beklentilerime saygısızlık yapılmasını istemediğim gibi.  Ama “Allahın selamını almadın” diyerek oyunu satmak ( karşı takımı beslemek – oyundan çıkmak ) nedir ?
Cümle kurmak için gerekli olan tek yüklem “atmak”.  Base at, ward at, ulti at, tek at, dis at…  Sonuna at dediğiniz an gerekli bütün veri oluşmuş olmakta. Totem koymak, Üsse dönmek falan kelime dağarcığını zorlayan kavramlar.
Şiirsel yaklaşımlar :
“Adamın demeyç e bak
!%&% çocuğu , tek attı bana,
onu feedleyen midin ben
+%^!  tersten koyim.
maviyi sal bana
yoksa Afekağ”
34 senelik hayatımda duymadığım görmediğim bilmediğim kadar küfür. Çok dürüstçe itiraf ediyorum ki kimi küfürü anlamak için sözlük açtım. Oyunda geçen sürenin büyük bir kısmı küfür yazmak ve cevap olarak daha büyük/derin anlamlar içeren küfürler bulmak üzere geçiyor. Yeterli güç ve anlamda küfür edemeyenler ise direk “beyler ben afk-20 de sür ver”
Şampiyon seçimi sırasında “üst koridoru ver ” cümlesiyle başlayan sınırsız kavgalar ile sıradan çıkmalar sonucu oyunların bir türlü başlayamaması.
Kısaca “lanet olsun böyle oyuna da oyunculara da” denilmesi ile geçen stress sinir günleri
Her forumda, her grupta “küfüre karşıyız yazan” insanların artık yalancı ya da ikiyüzlü olduğuna eminim. Topladığımızda küfüre- bu pisliklere karşı olan insan sayısının  fazla olması gerekiyor ya da işte matematikte bir hata var.
Free to Play  oyun bu toplum için zarar ziyan sadece. Ban yersem yeni “çar” açarım hacı bana koymaz düşüncesi ile huzurlu bizim hanzuklar.
Twitch üzerinden yayın yapan ve bu eğitimsiz, nefret kusan insanların idolleri durumundaki yayıncıların ne durumda olduğunu da esef ile izlemekteyim. Kurtlar vadisi figüranları gibi “adamsın, kralsın, babasın, harbisin ” ile yavşak gevrek konuşmaları ,kendilerine karşıt görüş bildirenleri yasaklayıp  tonla laf etmeleri , arkalarındaki kraldan kralcı 4-5 bin kişilik “orduları” ile oyunun gerçek sahipleri olmuşlar. “Beğenmiyorsan başka oyuna hacı, burada ortam böyle” . Aralarında “insan” yok mu ? Var. Az ama yine de var.
Kadın yayıncı “meme açması” yada “elo boost ” olması dışında başarılı ise kesin destek veren birileri ya da erkek arkadaşı ile gelmiştir yaftası ile ezilmeye mahküm.
Hatta “kadınların kurduğu takım başarılı olamaz hacı. Onlar duygusal, hızlı karar falan alamazlar” diyen sakallılar da 4 bir köşeyi tutmuş durumda. Kadın doktora da gidemez bunlar. Eli titrer ameliyatta neme lazım. Hatta günah falandır…
eSpor sonunda Türkiye Futbol Ligi’nin bire bir klonu haline gelmiş, görünen o.  Mikrofon uzatılınca küfüre şiddete karşıyız diyen taraftarın maç sonu elinde satırla eşi çocugu yanındaki adama dalması ne kadar “Burası Türkiye” ise Lol için de bu aynen geçerli. Nasıl ki futbolda Avrupa başarısı yoksa. Lol için de geçerli.  Nasıl ki takımları inşaat şirketi sahipleri, tribünleri kahvehane müdavimleri yönetiyorsa Lol ‘de de aynı şey geçerli.
Ha bu yazı bir şey değiştirecek mi ? Hayır. Herkes halinden memnun.
Burası Türkiye. Burada ortam böyle.

Steam’in En Çok Satan Oyunları

Bilgisayarlarımızın vazgeçilmezlerinden biri olan Steam, Türk Lirası olaylarından sonra hala gündemdeki yerini koruyor.

Ubisoft’un bir anlık oyunlarının kaldırılması, oyun dünyasını birbirine katsa da kısa sürede sorunlar giderilmiş gibi duruyor. Hoş, gelecekte daha ne gibi dramalarla karşılaşacağız bilinmez ama şimdilik biz sadece oyunların tadını çıkartarak, hayatımıza devam edelim.
Geçtiğimiz haftalarda piyasaya çıkan Call of Dutynin yeni oyunu Steam’in en çok satanı olmuş. Hemen ardından futbol menajerlik oyunu olan FM 2015’i görüyoruz ve üçüncü sırada, kanlı gözyaşlarıyla içimizi parçalayan The Binding of Isaac Rebirth var.
İşte Steam’de geçtiğimiz haftanın en çok satan oyunları:
1. Call of Duty: Advanced Warfare
2. Football Manager 2015
3. The Binding of Isaac Rebirth
4. Call of Duty: Advanced Warfare Digital Pro Edition
5. Sid Meier’s Civilization: Beyond Earth
6. Farming Simulator 15
7. Counter-Strike: Global Offensive
8. Wolfenstein: The New Order
9. Borderlands: The Pre-Sequel
10. Banished

Sen işine bak, gerisini biz hallederiz

Sen işine bak, gerisini biz hallederiz

“Mağdur olduğunu herkes kabul ediyor. Ama durulma zamanı geldi. Sakin kalıp, sahaya odaklan. Bursa maçı çok kritik. Hocalarının, büyüklerinin sözünden çıkma. Yönetim olarak sonuna kadar arkandayız.”


F.BAHÇE Başkanı Aziz Yıldırım, A Milli Takım’ın Kazakistan’la oynadığı 2016 Avrupa Şampiyonası eleme maçı öncesi TT Arena’da patlak veren Volkan Demirel kriziyle ilgili sessizliğini bozdu. Olaya anında el atan ve milli file bekçisine destek olması için stada yakın arkadaşı Emre Belözoğlu’nun yanı sıra sarı-lacivertli kulübün korumalarını da gönderen başkan, morali yavaş yavaş düzelen Volkan’la özel bir görüşme yaptı.
ÇEVRESİNDEN aldığı destek sayesinde toparlanmaya başlayan kaptanın sadece işine konsantre olmasını isteyen sarı-lacivertlilerin 1 numarası kötü günlerin geride kaldığını, artık yeni bir sayfa açmanın zamanının geldiğini söyledi. İşte Volkan’ı hayata döndüren o konuşmadan öne çıkan nasihatler:
‘BÜYÜKLERİNİ DİNLE’
“KÜFÜRLERDEN dolayı mağdur durumda olduğunun herkes farkında. Etrafta senin hatalı olduğunu söyleyenler olacaktır. Bunlar çok normal. Ancak sen onlara kafanı takma. Bu saatten sonra, herkesin üzerine geldiği şu dönemde senin sakin kalman şart. Durulma zamanı geldi. Unutma ki kötü günler geride kaldı. Önümüzde çok kritik bir Bursaspor maçı var. Sen işine odaklan, maçlara konsantre ol. Hocalarının, büyüklerinin sözünden asla çıkma. İlk günden beri yönetim kurulu olarak biz senin arkandayız. Saha dışındaki konulara kafanı takmanı istemiyorum. Sen işine bak, gerisini biz hallederiz.”
Teknik heyet isyanda
Kartal ve yardımcıları, Volkan’ın Arena’daki aksaklıklara kurban gittiği görüşünde...
SON 3 gündür gördüğü destekten dolayı morali düzelen Volkan için teknik heyet de devrede. Aslında İsmail Kartal ve yardımcıları durum değerlendirmesi yaparken yaşanan olaydaki aksaklıları da tartışmadan edemedi. Daha önce de Arena’da birçok maç oynayan Volkan’ın F.Bahçe forması altında ısınmaya hiçbir zaman erken çıkartılmadığını dile getiren teknik heyet, “Milli Takım yetkilileri biraz uyanık olsa Volkan’ı sahaya takımdan ayrı ve erken çıkarmaz. Halbuki takımla çıkmış olsaydı tepkiler azalacaktı.

AYRICA her zaman aynı tepkiyi gördüğü kale arkası tribünü de bu konuda mimli. Kale arkasından ve o tribünün edeceği bireysel lafları duymaması için biraz daha kaleden uzak çalışacaktı. Bunlar önceden düşünülmüş olsa belki de olaylar bu şamaya hiç gelemeyecekti” itirafında bulundu.

PlayStation, 20. Yılını Kutluyor



PlayStation, 20. Yılını Kutluyor

Sony, PlayStation'un yirminci yılını kutlamak amacıyla, izleyenlere nostaljik anlar yaşatacak bir video yayınladı.

PlayStation, 20. Yılını Kutluyor
Sony, Playstation markasının yirminci yılını kutluyor. Konu ile ilgili yayınlanan videoda PlayStation'un ve PlayStation'a çıkan oyunların evrimine tanıklık ediyoruz. Geçen bu yirmi yıl içerisinde PlayStation'ın ve oyunların değişimini bir anda görünce insanın duygulanmaması elinde değil.
 
God of War, Metal Gear Solid gibi birçok büyük oyuna ev sahipliği eden PlayStation'un yirminci yılı için yayınlanan videoyu aşağıdan izleyebilirsiniz. Nice yıllara PlayStation!
 

Cumhurbaşkanlığı'nın teşkilat şeması değişiyor:

Cumhurbaşkanlığı'nın teşkilat şeması değişiyor:

Türkiye'nin halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan; Cumhurbaşkanlığı teşkilat şemasında köklü bir değişiklik yapmaya hazırlanıyor.

Cumhurbaşkanlığı'nın teşkilat şeması içinde Cumhuriyet tarihinde ilk kez etkili bir 'başkanlık birimi sistemi' oluşturulacak. Bu başkanlıklar; iç güvenlikten büyük yatırımlara kadar bir dizi alandaki icraatları yakından takip ederek Erdoğan için özel dosyalar hazırlayacak. Cumhurbaşkanlığıteşkilatı içinde 12 ayrı başkanlığın oluşturulmasının planlandığı öğrenildi.
Erdoğan'a yetki veren kararname
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar kamuoyunun fazla gündemine gelmeyen bir yetkiyi kullanmayı planlıyor. 1982 anayasası ile yeni bir düzenleyici işlem türü olarak Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ihdas edildi. Bu kararname yetkisi, Cumhurbaşkanı makamını güçlendiren bir özelliğe sahip. Erdoğan, cumhurbaşkanı teşkilatını istediği gibi tek başına imzalayacağı kararname ile düzenleyebilme yetkisine sahip.
Demirel 23 başdanışman ile çalıştı
Cumhurbaşkanlığı'nda İsmet İnönü 1, Cevdet Sunay 4, Fahri Korutürk 4, Kenan Evren 13 danışman ile çalıştı. Özal; Köşk'e çıktıktan sonra 17 başdanışman ve 6 danışman ile çalıştı. Demirel döneminde ise Köşk'te 23 başdanışman ve 23 danışman olmak üzere 46 kişi görev yaptı.Ahmet Necdet Sezer döneminde Köşk'te 2 başdanışman ile 3 danışman görev yaptı. Sezer döneminde görev yapan başdanışman ve danışmanların tümü Dışişleri Bakanlığı personeli idi ve görev gereği atamaları yapılmıştı. Abdullah Gül ise bazı isimler zaman içinde değişse de kadro itibariyle 6 başdanışman ve 3 danışman ile çalışmayı tercih etti.
12 yeni birime 12 başkan
Gül döneminde, danışmanların yanısıra Cumhurbaşkanlığı teşkilat şeması içinde şu 4 başkanlık yer alıyordu: İdari ve Mali İşler; Kurumsal İletişim, Bilişim Teknolojileri ve İnsan Kaynakları.
Milliyet.com.tr'nin edindiği bilgilere göre; Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı'nın teşkilat şemasında köklü bir değişikliğe hazırlanıyor. Teşkilat yapısı içindeki başkanlık birimleri etkili hale getirilecek. 12 başkanlık oluşturulması planlanıyor. Bu başkanlıklar; iç güvenlik, dışişleri, savunma, yatırımlar ve enerji gibi konularda oluşturulacak. Bu başkanlıkların başına da, Erdoğan'ın yakın ekibi içinde yer alan güçlü isimler getirilecek. Erdoğan, böylece 3. havalimanı ve köprüden çözüm sürecindeki gelişmelere dek icraat alanında yer alan bir dizi gelişmeyi, bu başkanlıklar kanalıyla yakından izleyecek. Örnek vermek gerekirse yatırım ve büyük projelerle ilgili başkanlığa eski bakanlardanBinali Yıldırım'ın getirilmesi bekleniyor. Teşkilat şemasındaki değişikliğin Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı'na Sarayı'na taşınılmasıyla hayata geçirileceği konuşuluyor.

Federasyon'dan demir yumruk!

Son dönemlerin bir numaralı tartışma konusu olan "Gerekirse soyunma odası basarız" tartışmasının ardından Türkiye Futbol Federasyonu, bu polemiğe son verecek bir karara imza attı.
 
Yeni alınacak kararla hakemlere büyük yetki tanınıyor. Soyunma odası yöneticiler tarafından basıldığı takdirde hakeme maçı tatil etme yetkisi verilecek.
 
Hakem soyunma odası veya koridorlarında maç sonrası da dahil olmak üzere hakemlere sözlü ve fiili eylemlerde bulunan kulüp yöneticilerine Futbol Disiplin Talimatı uyarınca en az 1 yıl men cezası verilmesi karara bağlandı.
 
Konuyla ilgili olarak Türkiye Futbol Federasyonu resmi internet sitesinden yapılan açıklamada şöyle denildi:
 
"Üzülerek söylemeliyiz ki, tüm profesyonel liglerimizde hakemlerimize yönelik hakaret, tehdit, fiziki ve sözlü taciz, darp ve benzeri kabul edilemez eylemler her hafta artarak devam etmektedir. Kurullarımızın aldığı yaptırım kararları incelendiğinde, hakemlerimize yönelik bu tür eylemlerin neredeyse tüm statlarımızda ve tüm liglerimizde yaşandığı net bir biçimde görülmektedir.
 
Ne yazık ki bu tür olayları gerçekleştirenlere verdiğimiz cezalar, hakemlere yönelik şiddet eylemlerinin önünü kesmeye yetmemektedir. Bu durum TFF yönetimi olarak bizleri yeni önlemler almaya yöneltmiştir.
 
Futbol Disiplin Talimatı ve Futbol Müsabaka Talimatı'nda yapılan değişikliklerle bu haftadan itibaren müsabaka boyunca yeşil zemin içinde veya dışında, hakem soyunma odası koridorunda, hakem odası önü ve içerisinde hakemlere yönelik her türlü sözlü veya fiili eylemlerde bulunulması halinde müsabaka hakemine karşılaşmayı tatil etme yetkisi de dahil olmak üzere geniş yetkiler verilmiştir.
 
Hakem soyunma odası veya koridorlarında benzer eylemleri maç sonrası da dahil olmak üzere yapan kulüp yöneticilerine Futbol Disiplin Talimatı uyarınca en az 1 yıl men cezası verilmesi karara bağlanmıştır. Yönetimimiz ayrıca kulüp yöneticilerinin ihlallerine yönelik diğer tüm cezalarda da artırıma gitme zorunluluğu hissetmiştir.
 
Her salı hakem değerlendirmesi
 
Ayrıca bu hafta oynanacak maçlarla birlikte hayata geçirilecek uygulamayla Merkez Hakem Kurulu Başkanı Sayın Zekeriya Alp her hafta Salı günleri medya mensuplarıyla bir araya gelerek haftanın hakemlerini değerlendirecektir.
 
Bu toplantılara gerekli görüldüğü takdirde sona eren haftanın hakemlerinden bazıları da davet edilebilecek ve hakemlerimiz verdikleri kararları değerlendirerek, soruları yanıtlayabileceklerdir.
 
Türkiye Futbol Federasyonu olarak bu uygulama sayesinde hakemlerimiz ile futbolseverleri yakınlaştırmayı ve şeffaf yönetim anlayışımız doğrultusunda tüm değerlendirmeleri kamuoyu ile açık bir şekilde paylaşmayı hedeflediğimizi vurgulamak isteriz.
 
Türkiye Futbol Federasyonu"
 
Talimat değişiklikleri yapıldı
 
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Yönetim Kurulu'nun  aldığı kararla, Futbol Müsabaka Talimatı ile Futbol Disiplin Talimatı'nın bazı  maddelerinde değişiklikler yapıldı.
 
TFF'den yapılan açıklamaya göre, Futbol Müsabaka Talimatı'nın 19.  maddesinde yapılan değişiklik ile müsabaka hakemine, kulüp yöneticilerinin  kendilerine yeşil zemin içinde veya dışında sportmenliğe aykırı harekette,  kişilik haklarına saldırıda, hakarette, tehditte bulunmaları, tükürmeleri veya  benzeri eylemlerde bulunmaları halinde müsabakayı tatil edebilme yetkisi tanındı.
 
Bu değişikliğe ek olarak Futbol Disiplin Talimatı'nın ilgili  maddelerinde yapılan değişikliklerle de kulüp yöneticilerine disiplin ihlalleri  nedeniyle verilen cezalarda artırıma gidildi. 

Öne Çıkan Yayın

Merhaba ! Bloğumuzu Geri Aldık!

Uzun uğraşlar sonucu bloğumuzu geri aldık. Kaldığımız yerden devam edebiliriz :) Telif hakkı olduğunu düşünüyorsan lütfen sağ kutudan ilet...

rek